Ömer'in Çocukluğu, Muallim Naci'nin 8 yaşına kadarki anılarını anlattığı eseri.
Farklı farklı yaşanmışlıklara değinen, küçük bir çocuğun duygularını sezdirebilen, bir solukta bitecek kadar kısa, keyifli, yer yer hüzünlendiren bir eser.
Ömer'in ÇocukluğuMuallim Naci · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20196,1bin okunma
Fatma Aliye, edebiyatımızın ilk kadın yazarı. Kadının sesi olmaya çalışan, çok yönlü ve başarılı fakat belki de değeri pek bilinmeyen bir sanatçımız. Onun yüzü bugünkü 50 TL banknotun arkasında yer alıyor.
Fatma Aliye, Refet'te edebiyatımızın ilk kadın öğretmen başkarakterine can veriyor.
Refet; paradan, güzellikten, sağlıktan yoksun... Tüm çabasıyla ilim öğrenmeye çalışan, bir taraftan da hayatı idame ettirmenin zorluklarıyla boğuşan bir kızcağız. Roman, bu kızcağızın küçüklükten öğretmen olana kadarki süreçte annesiyle birlikte yaşadıklarından oluşuyor. Refet'in gerçek hayatta başka bir isimde karşılığı var. Olayların gerçeğe dayanıyor olması, eseri daha dokunaklı kılıyor. Eserin dili akıcı, anlatımı etkili. Okumanızı tavsiye ederim.
RefetFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,518 okunma
Şaşırılmasın, tecrübe edilsin. Nice güzel olmayanlar vardır ki birtakım güzel duygularla hislendikleri, yüce düşünceler düşündükleri zaman hoş ve güzel olurlar.
Benim kazanmaya ve ele geçirmeye çalıştığım huylar ve erdemlerin ise en büyük ve en güzel süsleri derin düşüncelerle buruşmuş alın ile ilim uğrunda ağarmış saçlardır.
Eser ilk yerli romanımızdır. Okumakta çok geç kaldığım eserlerden biri maalesef. Konusu, olay örgüsü sizi hep içinde tutacak. Dönemin özellikleri rahatsız edeci derecede çünkü aşkın, kadının, insan duygularının hiçe sayıldığını göreceksiniz. İnsanın en sevdikleri tarafından hapsedilmesi, kandırılması, hiç istemediği durumlar içine sokulması, bir de tesadüflerin çarptığı tokat ne trajik! Romanın sonu çok vurucu. Okumalısınız.
Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladığı anda gülerek yüzüne bakmaya, söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz, kadınları insan sırasına koymuyoruz. Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz...
Sayfa 45 - Kadın kılığına giren Talat'ın ağzındanKitabı okudu