bilsen şaşardım geliversen
gözlerin ışısa kalırdım öylece güneşe dik
hiç kırpmazdım bakışımla gizlediğim özleyişi
sarı beyaz bir çöl dökülürdü parmaklarımdan
gelsen şaşardım abartı vazosuna su koyar
çiçek büyütürdüm belki bir su aygırı
böğrünü boşaltır bir küheylan koşardı
aklımın sapa yollarından kıvrılan acıya
gülüşünü duydum sonra gülümsedi bir gli
aya bakan sofianın sokaklarında-saf billur
sabah olmaz artık süresiz bir gecenin koynu
açılır usulca efkarımın rüzgar geçirmez atlasına
iyi günler ilerde anneanne
iyi günler ilerde
bense yirmidört saatlik
günlerdeyim anneanne
rüyalarında senin ne kıyamet kopuyor
ne de bir gül düşüyor dalından
sen böyle istersin bilirim