Hüseyin Karadeniz

340 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
Sevdalinka
Ayşe Kulin
8.3/10 · 13k reads
Reklam
Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. Herkesin, “– Veli ağanın öküzleri gibi öküz yoktur," demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gercek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!

Reader Follow Recommendations

See All
İnsanlar inkar edilemez zekalarına rağmen bu komedyayı ciddiye alıyorlar. Kötülük bunda zaten. Tabi acı çekiyorlar.. Ama.. Hiç olmazsa yaşıyor, gerçek, düşsel olmayan bir hayat yaşıyorlar, çünkü hayat aslında acı demektir. Acısı olmasa, zevki de olmazdı; her şey sonu gelmez bir övgü ayinine dönerdi; kutsal ama yıkıcı. Ya ben? Ben hem acı çekiyor, hem yaşamıyorum. Denklemin bilinmeyeni benim. Her şeyin başını sonunu kaybedip sonuçta adını yitiren bir hayaletim.
Ne var ki, çok geçmeden içinden çıkıp yeniden yola koyulmam gerekmişti, benim için fazlasıyla sevimli ve sıcaktı bu bahçe. Yeniden yaşamın tacına talip olmak, yeniden yaşamın sonsuz suçunun bedelini ödemek, alnıma yazılmıştı benim. Kolay bir yaşam, kolay bir sevgi, kolay bir ölüm, bunlar asla bana göre değildi.
95 öğeden 76 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.