Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ahmet ümit ile tanışmamı sağlayan aşkımız bir roman eseri baş komser nevzat ve ekibinin içinde yer aldığı üç ayrı hikâyenin derlemesinden oluşuyor. kitaba ismini veren ilk hikaye gerçek hayattan kopmuş zengin bir iş adamının roman karakterleriyle dolu fantazi dünyasını konu almış oldukça keyifli ve heyecanlı bir hikayeydi. ikinci hikayesinde farklı bir konu işleme maksadıyla biraz töre ve kan davalarıyla soslandırılmış bir olay çıkıyor karşımıza hem konu itibariyle hem başından beri kendisini ele veren katilden dolayı en sarmayan hikaye buydu. üçüncü hikayede ise kurgu biraz daha genişlemiş. kanser konusunda ciddi çalışmalar yapan rus bilim adamının istanbula gelişiyle başlayan ve sonu hüsran ile biten bir aşk çıkıyor karşımıza. son sayfaya kadar olay gizemini korumasından dolayı bu öyküyüde çok beğendim. genel anlamda ahmet ümit'in bu kitabını okurları çok sevmesede farklı ve güncel meseleler üzerine durmaya çalışması, güçlü kurgu yeteneğini göstermesi açısından ben çok keyif aldım. sevilmemiş kitabı buysa diğerlerini düşünemiyorum :) ayrica başkomser nevzat ve evgenianın öyküler arasına serpiştirilmiş tertemiz sevgisi kitap boyunca tebessüm ettirdi. hasret kalmışız böyle sevdalara.
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,7bin okunma
Helak deryasında beş gemi yüzmektedir: Hırs, riya, günahlarda ısrar, gaflet ve yeis [kunut]. Kim hırs gemisine binerse dünya sevgisinin kıyısına ulaşır. Kim riya gemisine binerse nifak sahiline varır. Kim günahlarda ısrar gemisine binerse hüsran [şekavet] sahiline çıkar. Kim gaflet gemisine binerse derin pişmanlık [hasret] sahiline ulaşır. Kim yeis gemisine binerse küfür sahiline varır.
Reklam
Gecenin koynunda hüzünler demledim ! Kadeh kadeh yudum yudum içtim .. Vakit şimdi hasret vakit şimdi hicran ve hüsran Ayrılıkların sesini yağmurlar kokusunu getirir rüzgarlarla, Bir ay doğar ilk akşamdan geceden der! Dertli bir türkü ile yüreğim sızlar ,gözlere ise bulutlar dolar. Ellerim babamın ellerini saçlarım annemin şefkat dolu dokunuşlarını arar.. Vakit şimdi özlem vakit şimdi yetim bakışlarıma dokunur da geçer…!. 14.03.2018
Hüsran üzerine
Tüm aşk hikayeleri hüsran hikayeleridir. Ebeveynlerle çocuklara ilişkin hikayeler de aslen birer aşk/sevgi hikayesidir ve Freud'a göre şekillendirici hikayelerdir bunlar. Aşık olmak varlığından haberdar olmadığınız bir hüsranın (şekillendirici hüsranların ve onları kendi kendinize iyileştirme girişimlerinizin) hatırlatılmasıdır; birini
Sayfa 23 - METİS YAYINLARI
742 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Floss Nehrindeki Değirmen benim için keyifli bir okumaydi. Uzuuun psikolojik tahlillere yer verilmediği için de kolay okunuyordu. Hataları ve anlatım bozukluklarını görmezden gelirsek iyi bir çeviriyle bence bir solukta okunabilir düzeyde bir kitap olurmuş. Maggie'nin standartların dışında olması Lucy gibi hanım hanımcık degil de asi olması hoşuma gitti afferin kız dedim oldugun gibi ol. Karakterler aslında çok sağlam yaratılmış kötü özellikleri varmış gibi görünenler bile hayran olunasıydi (Bob örneğin). Maggie karakteri zaten çok sağlamdı Tom karakteri ona keza. Karakterleri seversem zaten ben kitabı da seviyorum. Onun dışında bu kitap bana olay örgüsüyle her duyguyu yaşattı diyebilirim bunlarin en başında öfke (özellikle akrabalar bölümleri) :) sonra üzüntü , mutluluk, acıma ve dahası.. Ama en baskin olanlar hep olumsuz duygular oldu. Kitabimizin kahramaninin asla mutlu olamamasi tam mutlu oldum derken 'yine bana hüsran bana yine hasret var' (arka planda kayahan esmer günler çaldı hep), beni çok üzdü. Bunu hakedecek ne yaptilar dedim hep , şu cocuklarin bir yüzü gülsün artik oh desinler dedim. Bu umutla beklerken sonu da beni kahrederek bitti. Ama bence hayat da böyle zaten. Her şeye rağmen ağır dramlar yaşasam da bu kitabı okuduğum için mutluyum. Teşekkürler :)
Floss Nehrindeki Değirmen
Floss Nehrindeki DeğirmenGeorge Eliot · Everest Yayınları · 2017279 okunma
Hüsran ve hasret ...
"Gidiyorum," diyor, gidiyor, ardında uçurum gibi bir boşluk bırakıyor.
Reklam
Cehennem ehline en büyük ve en ağır başında, çektikleri azapla beraber kaçırdıkları cennet nimetlerinin içlerinde bıraktığı hasret, Allah'a kavuşamama ve onun rızâsından mahrum kalmanın üzüntüsü vardır. Çünkü onlar, bütün bunların hepsinin değersiz birkaç dirheme, günleri sayılı olan şu dünyanın hakir ve zelil şehvetlerine satmışlardı. Sonra onlar keder ve üzüntü içinde, "Bu ne büyük bir hüsran ne büyük bir hasrettir ki, rabbimize isyan ederek nasıl kendimizi helâk ettik! Şu günleri sayılı olan dünyada, rabbimizin bize yüklediği mükellefiyetleri nasıl yapamadık! Biraz olsun sabretseydik şimdi o günler bitmiş ve âlemlerin rabbinin huzurunda olacak, O'nun rızâsını ve hoşnutluğunu tadıyor olacaktık" derler. Hakikaten bu, ne büyük bir pişmanlık ve ne büyük bir hasrettir. Giden gitmiş, iş işten geçmiş, felâkete saplanıp kalmışlardır. Dünya nimetlerinden ve zevklerinden yanlarında hiçbir şey kalmamıştır.
Sayfa 248
Hasan Fevzi Yüreğil &Bediüzzaman Hz.
Bediüzzaman Hazretleri’nin dünyaya teşrif ettiği senelerde Denizli’de gökyüzünün altında ki bir mâneviyat eri çevresindeki tâbilerine şöyle sesleniyordu: “Bu gün Kürdistan da bir büyük evliya Dünyaya geldi, bu zat zamanın sahibi, asrımızın vekilidir,” diyerek müjdeler veriyordu. Bu büyük evliyanın adı da “Hacı Hasan Feyzi” idi. Bu mübarek zatın
Ahh cânım üstadım. yıllar önce bugün bu fâni aleme veda ettin... duygularıma tercüman olan Hasan feyzi ağabayin şiirinden şu sözlerdir : Çekilip nur-u hidayet yine zindan olacak Yine firkat, yine hasret, yine hüsran olacak Yine sen, yaş yerine kan akıtıp ağla gözüm Çünki hicran dolu kalbim yine hicran olacak... Ahh üstadım
İlahi Ferman
Kaybetmiştir rengini, sevdaya hasret beşer Şehrin sokaklarına, bir dertli vicdan düşer Kanat açsam sonsuza, dar gelen âfâkımdan Umutlar yitik harap, geriye nalan düşer Fikrimi koymam sende, uzak ülke gülüşün Kaderime sensizlik, kavrulmuş cihan düşer Yalnızlık gülün süsü, gururlu ve mağrurdur Hasretinden bülbülün, payına hicran düşer Masivada kaybolan; öksüz, bahtsız sevdama Ayrılık acısından, yakıcı hüsran düşer Akıl baştan gitmeli, çün aşkı kaldıramaz Maşuku bilmez kalbe, her daim buhran düşer Öter Hüma kuşları, görklü dağlar ardında Gören gözle beraber, yârana seyran düşer Ey dert gel! Misafir ol, nazlı gönül haneme Seninle bana gayrı, ilahi ferman düşer
95 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.