Derin sularda yalnız bir mümin: Garaudy 1
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz. Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
Bir gün, Meryem Kuran’daki kelimelerin anlamını kavrayamadığını itiraf etti. Ama yine de arapça sözcüklerin makamı, o büyüleyici tınıları, dilde yuvarlanış biçimleri hoşuna gidiyordu. Onu rahatlattıklarını, yüreğini hafiflettiklerini söyledi. “Seni de rahatlatacaklar, Meryem. İhtiyacın olduğunda onları çağırırsın; seni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmazlar. Tanrı’nın sözleri asla yarı yolda bırakmaz kızım.”
Reklam
“İncire ve zeytine andolsun ki” diye başlıyor Kuran’daki Tîn suresi, “biz insanı en güzel biçimde yarattık.” Allah incir üstüne yemin etmiş yani. Yaradan’ın yarattıklarının adıyla yemin etmiş olması, muhteşem bir dil eğretilemesi. Cebrail’in değil de insanın sesiyle konuşuyor Allah. Bütün âlemleri kaplayan insan sesiyle inciri anıyor. Sana
Aşk şarkılarının çoğu aşktan bahsetmez bile. Başka şeylerden bahseder. Ama daha çok hayal kırıklığından. Belki de şehvetten. Arzudan. İhtiyaç hissetmekten. Hüsrandan. Bu şarkılar nadir olarak, aşkın nasıl bir şey olduğunu anlatırlar, yani diğer yüzlerini soyup çıkardığınız vakit kalan şeylerden. Örneğin... Örneğin karşılıklı bağımlılık. Sorun şu ki, genellikle bunu görmek çok zordur, çünkü bizler genellikle aşk listesinde yer alan diğer öğelerden birine saplanıp kalmışızdır ve onu o duygunun 'olmazsa olmazı, bütünü ve nihai amacı' olarak kabul etmişizdir.
Geri15
54 öğeden 51 ile 54 arasındakiler gösteriliyor.