elif nur

elif nur
@huygge
Gözlerimin Yaşı bana gizlidir, dertliyi dertsizi sulamış gider.
İyiliğimizi düşünmeyen, bizi aciz duruma sokma, küçük düşürme ihtiyacı içindeki insanlara kendimizi emanet ettiğimizde ya da emanet edildiğimizde küçük düşeriz. Kendimizi onlara bıraktığımızda bizi bırakır giderler. En kötü haliyle, kavrayamamak habis bir acizliktir ve böyle durumlarda insanın kendine ait bir odaya değil kendine ait bir gruba ihtiyacı olur.
Reklam
Birkaç yerimden vurdu beni bu cümle maalesef
Çocuk bu tablo içinde tuhaf bir pozisyondadır: Ebeveyninin ne istediğini, söz konusu durumda kızgın olmamasının istendiğini kavrar ama ebeveyni çocuğun kızgın olduğunu ve kızmaya ihtiyaç duyduğunu tam anlamıyla kavrayamaz. Çocuk (ebeveyninin ihtiyaçların) fark edip tanıma konusunda başarılı görünür ama fark edilip tanınmak için gerekli deneyimlerden yoksundur. Yani çocuk fark eder/tanır ama fark edilmez/tanınmaz.
" Bilgi bizi tercih yapmamız için önümüze daha çok seçenek koyarak değil, imkansız şeylere kalkışıp hüsrana uğramamızı engelleyerek özgürleştirir. "

Reader Follow Recommendations

See All
Başkaları bizi kafi ölçüde hüsrana uğratırlarsa bizim için gerçeklik kazanır yani karşılıklı bir şey alıp verebileceğimiz insanlara dönüşürler; fazla hüsrana uğrattıklarındaysa fazlasıyla gerçeklik kazanıp eziyet çektirmeye başlar ve zarar verme ihtiyacı duyduğumuz insanlara dönüşürler. Bizi çok az hüsrana uğratanlar idealize edilir, hayali karektere dönüşür ve arzu duyduğumuz insanlar olurlar; çok fazla hüsrana uğratanlarsa şeytani bir kimlik kazanıp kabusa dönüşürler.
En azından Freud ve Bion'a göre, hüsran yüzünden hüsrana uğrarız; hüsranın içini boşaltıp ondan kaçınırız. Hatta bazen onu hazza dönüştürerek ondan kaçınır ya da tatmin etmediği bariz olan hazları kendimize yuttururuz.
Reklam
Reklam
622 öğeden 541 ile 555 arasındakiler gösteriliyor.