düşme; rüya başıma yıkılır "âh" sesinde şakâyıklar solmasın gülümün çehresinde
ben ki, uzaklığına bile meftun yiğidim
dertli adımlarında kırılmasın ümidim
kaybolan mehtabımı götürse de yanında hayalim, sevinciyle buluşuyor kanında
düşme; kirpikler iner, karanlıkta kalırım baygınlığında erir, hüznünde bunalırım
yanarım, "Kan şekerim yine düştü!" deyince yaralarımda sümbül açar, gülümseyince
ben, ağaran vakitte bile öten bülbülüm meddücezir yaşıyor sanki dünyada gülüm
benzi sarıysa, sızlar damarlarımda toprak
fersiz bakışlarından savrulur kalbe yaprak
yıkılan burçlarımı göremez oysa, mağrur karşımda bir yabancı ihtişamıyla durur yapayalnız ve kırgın, ellerimi açarım
en kesîf duaların kanadında uçarım
gönlümün sarayında tahtırevandır yeri
kulak ver feryâdıma, gülümün kan şekeri
sen düşünce, gözleri kararır; ben ölürüm
O'nun boyun büktüğü her âna gömülürüm
Lâyık mı bildin beni sensizlik âğusuna
Lav dökmek reva mıdır bir kuşun yavrusuna
Dünyayı omuzlayan yiğidi küçümsedin
O'nun hüzünlendiği her âna gülümsedin
İhmale uğradığım dokunmuyor mu sana
Bin defa kırdığını bir kez anlasana