Bu kitapta Kudüs’ün ev sahibi Filistin’i ve göz göre göre ayrı düşürülmüş Gazze’yi okuyacaksınız…
@maersoy isminiz gibi çok yüreklisiniz..
Filistin’de İsrail’in Demir Kubbesi gibi herhangi bir hava savunma sistemi bulunmadığı için hava operasyonlarına karşı direniş, yalnızca tünel stratejisi üzerinden gerçekleşiyordu.
Direnişçiler kendi topraklarını işgalcilerden korumaya çalışılırken doktorlar, öğretmenler hiç bir karşılık beklemeden işlerine devam ediyorlardı.
Gazze; evlat eliyle huzur evine bırakılmış bir anne kadar huzursuz, öyle yalnız, öyle perişandı.
Zaten burada yollar da maviliklere değil, ölüm soğuğunda gri moloz yığınlarına çıkıyordu.
Gazze’de çocuk olmak, gelecek bir vakitte ölümü beklemekti.
Gazze’de genç olduğunuzu hayal edin. Yurtdışına çıkmak istiyorsunuz. Çıkamazsınız. Eğitim almak istiyorsunuz. İsrail’in izni ve kontrolü olmadan hiç bir yere gidemezsiniz. Liman yok. Havalimanı yok. İsrail’in izini olsa bile imkanlar çok kısıtlı.
“Gazze’de gençler gayretli ve çalışkandırlar. Kısıtlı şartlarda bir şeyler üretirler. Aykırıdırlar. Rap şarkıları yazarlar. Kitaplarında korkmak diye bir fiil yoktur. Korku onlar için adeta bir utanç eylemidir. Bombolar, yokluk, elektrik kesintisi onların cesaretini kırmaz”
İsrail çok ciddi savunma teknolojilerine sahip olmasına rağmen Gazze tünelleri, korkulu rüyasıydı.