Ayfer Tunç hikayelerine konu olan malzemeleri kendi içinden değil de dışarıdan aldığını, insanları ve onların yaşamlarını gözleyerek hikayeleri oluşturduğunu söyler.Haliyle Tunç’un hikayelerini okuyan herkes kendinden bir parça bulur. Yazarın karakterleri sokakta, günlük yaşamda duyduğumuz dili konuşurlar, bu yüzden onlara karşı hiçbir şekilde
Güzelliğin itici geleceğini söyleseler inanması kabil değildi. Şimdi sadece inanmıyor, bizzat yaşıyordu. Daha evliliğin en başında, karısından çeyrek asırlık bıkmıştı. Kendisine huzur verecek dünyanın en çirkin kadınına razıydı.
Soğuğun da etkisiyle cenazede birbiriyle iyice yakınlaşan aile
kalabalığı, törenden sonra birbirinden hiç ayrılmak istemiyordu, ama
ben onlardan kaçtım, taksiyle Merhamet Apartmanı'na gittim. Dairenin
kokusu bile bana huzur veren havasını içime çekerken, teselli gücünün
en yüksek olduğunu tecrübeyle bildiğim eşyalar arasından Füsunun
kurşun kalemini ve o kaybolduktan sonra hiç yıkamadığım çay
fincanım yanıma alıp yatağımıza uzandım. Bu eşyalara dokunmak,
onları tenimin üzerinde gezdirmek kısa sürede acımı azalttı, beni
rahatlattı.