Geceye karışıyor gündüz huzurlu dalgalar altına bürülü sarmaş - dolaş... Mutluluk nasıl da sere - serpe kollarındaydı Öğle uykusunda şimdi akşam serinliğinde nefes alıp - veren yorgun kaya, ılık... Yeşil ışıkların soğukluğunda oynaş mutluluk; yanında karanlık uçurum derin sonsuzluk. Hayatımın en güzel günü akşamın alacakaranlığında yitik. Kurumuş, yorgun gözlerinde alev; ruhun, ermiş taşkın gözyaşı denizi; aşkın erguvanı akıyor beyaz köpüklü denizlerde sakin ve huzur dolu ve sen mutluluğun son kararsızlığında tek başına...
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
I never promised you a rose garden. I never promised perfect justice. And I never promised peace or happiness. I can only help you gain the freedom to fight all this. The only reality I offer you is my war.
Sayfa 113 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
"I never promised you a rose garden. I never promised perfect justice. And I never promised peace or happiness. I can only help you gain the freedom to fight them. The only reality I offer you is my war. And being healthy means being free to accept or reject this struggle, to the best of your ability. I never promise false things. The tale of a perfect, rosy world is a big lie... Moreover, such a world would be a very boring place.
Sayfa 115Kitabı okudu
Örneğin acının, yoksulluğun, sefaletin, ölümün ve bu buna benzer tüm kötülüklerin olmadığı bir dünya hayal edelim. Açlık mı? Yok, herkes rahatlıkla istediğini yiyip içebilmekte, çok güzel yerlerde barınabilmekte. Aşk acısı? Yok, herkes istediği kişiyle beraber olabilmekte. Kimse kimseyi kıskanmıyor, herkes birbirinin iyiliğini düşünüyor. Her şey dört dörtlük. Hatta öyle ki birbirimize iyilik yapmaya bile gerek yok, kıskançlık olmadığı için aşkın da tadı çıkmıyor. Çalışma yok, dert yok tasa yok… Böyle bir dünya bizde duygu denilen bir şey bırakmazdı sanırım. Yüzyılların getirdiği kültür, uygarlık, edebiyat, felsefe çöp olup giderdi. Özlem, aşk, hüzün ve belki de huzur, mutluluk törpülenir hatta biterdi. Eğer evren bir simülasyonsa, bu simülasyonun kodlarında büyük bir kargaşa çıkardı, arıza çıkar ve bir müddet sonra simülasyon yok olurdu. Yani işin ironik tarafı tam hedeflenen mükemmeliyete varınca mevcudiyet ortadan kalkardı. Yüzyıllar boyunca özlenen, hedeflenen o kutsal gün aslında her şeyin bittiği günle aynı.
"Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim. Ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim. Sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım."
“Mutluluk ve özgürlük, bir tek ilkenin açık seçik anlaşılması ile başlar: Bazı şeyleri kontrol edebiliriz, bazı şeyleri kontrol edemeyiz.”
Reklam
Bazen ruh belli bir dini benimseyerek, derin bir felsefe edinerek ya da zihinsel veya sanatsal bir ideal yaratarak güven içinde huzur ve mutluluk bulduğunu sanır. Ancak bazen karşı konulmaz cazibeler dinin yetersiz ya da eksik olduğunu gösterir; teorik felsefe yararsız bir dekor gibi görünür ya da bir esirin yıllarca üzerinde çalıştığı ideal heykel bir an dizlerinin dibinde un ufak olur.
Öyleyse kim kurtaracak beni var olmaktan? Hayatımı toprağa veriyorum.
"Yalnızlığım bir mutluluk arayışı değil, çünkü yapımda yok mutlu olma yeteneği; hiç kaybetmemiş olanlar dışında kimsenin elde edemeyeceği huzur da değil peşinde koştuğum; bir uyku arayışı benimki, bir silinme isteği, utangaçça bir reddediş."
Sayfa 542 - Can Yayınları 28.baskıKitabı okudu
Kendinize mutluluk, huzur ve netlik yükleyin. Dışınızdaki dünyanın koşulları sizi mutsuz edemez, ama sizin mutsuzluğunuz dünyadaki tüm sefaletlerin kaynağını yaratır. Yoksunluk aklın bir hastalığıdır.
Sayfa 120
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.