"Ah düşlerim kaç kez, elle tutulur şeyler gibi dikilmiştir karşıma; gerçekliğin yerini almak değil, kendilerinin de gerçekliğe ne kadar benzediğini bana anlatmaktır dertleri."
Sayfa 31
Ah ki ah! Beni darmadağın eden ve bunalımlara sürükleyen, olabileceğim o öteki kişiye duyduğum bu özlem işte!
Sayfa 56
Reklam
"Anlamak için, kendimi yok ettim. Anlamak, sevmeyi unutmaktır."
Sayfa 79
Utangaçlık asil bir huydur, ne yapacağını bilememek övünülesi, yaşama becerisinden yoksun olmak ise insanı yücelten bir özelliktir.
Sayfa 99
Bilinmezlik hakkında düşüncelerimize genellikle, bilinenler hakkında kafamızda olan kavramların rengini yakıştırırız:
Sayfa 104
Oysa içimdekileri gerçekten dillendirdiğimi hissedebilsem gözlerim dolardı, kendi benliğimin yamaçlarından usulca, büyülü bir ırmak gibi akardım, bilinçdışına, Tanrı dışında hiçbir anlamı olmayan uzaklara doğru.
Sayfa 141
Reklam
Çocuklar, hissettikleri gibi konuştukları için müthiş edebiyatçılar sayılırlar, hem ayrıca hissettikleri, başkalarının ne diyeceği hesaba katılarak hissedilenler cinsinden değildir...
Sayfa 167
Septimus Severus ise; "omnia fui,nihil expedit," demişti: "Her şey idim; hiçbir şeye değmezmiş."
Sayfa 183
Bazen -hem de en beklenmedik bir anda- tam bir duygunun ortasındayken hayata karşı korkunç bir yorgunluk çöker üstüme, üstelik o kadar büyük bir yorgunluktur ki üstesinden nasıl geleceğimi bilemem. İntiharın çare olacağı şüphelidir, ölüm ise, bilincin ortadan kalkacağını varsaysak bile daha şüphelidir. Yorgunluk, yok olmanın değil -bu olabilirlikler arasına girebilir de girmeyebilir de- çok daha korkunç ve derin bir şeyin peşindedir: Var olmuş olmayı bırakmak; işte bunun hiç bir yolu yok.
Sayfa 190
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.