İnsanı insan yapan ve adına “duygu” denilen “çok özel hal“ konuşmadan, anlatmadan, iç dökmeden ortaya çıkmıyordu,berraklaşmıyordu, karara bağlanmıyordu.
Daha küçücük bir çocukken benliğini tutuşturan ve adı tiyatro olan o sanata, hayatını adamıştı Afife.
Tiyatro meşalesinden sıçrayan kıvılcımların ruhunu ateşlediği ilk andan itibaren, bu büyük sanatla hem var hem de yok olmuştu.