Basil Hallward arkadaşının gözlerinin içine bakarak, "Harry..." dedi. "İçten duyularak yapılan her resim, modelin değil ressamın portresidir. Modelin orada duruşu, resmin yapılmasına yol açan tesadüfi bir bahaneden öte anlam taşımaz. Ressamın görünür kıldığı kişi o model değildir. Tam tersi, renkli tuvalde gözler önünde serilen ressamın kendi benliğidir. Resmi sergilemekten özenle kaçınmamın nedeni de bu, resimde ruhumun derinliklerindeki gizli ele vermiş olmaktan korkuyorum."
"Bilmek her şeyi sona erdirir. Asıl çekici olan, bilmemektir. Puslu olması, her şeyi olduğundan da güzel yapar."
"Ya da yolu şaşırtır."
"Sevgili Gladys, her yol aynı noktaya çıkar."
"O da neymiş?"
"Hayal kırıklığı."
Parmağını çenesine uzatarak, düşünürmüş gibi yapıp bana baktı. Göz kırparak "Buldum!" dedi sevinçle. "Mesela saatlerce oturmak istiyorum seninle. Daha sessiz ve ıssız bir yerde mümkünse. Ve sadece gözlerine bakmak istiyorum. Ben ormanlardan ürkerim ancak senin orman yeşili gözlerinde kaybolmaya bile razıyım."