Hümeyra

At least try!
Shakespeare uzun zaman önce Kısasa Kısas adlı oyunda çok güzel ifade etmiş: “Şüphelerimiz hainlerdir. Onlar yüzünden denemekten korkarak çoğu zaman kazanabileceklerimizi kaybederiz.”
Sayfa 346Kitabı okudu
Reklam
Cinsiyetlerin Yakın Benzerliği
"Bu insanların içinde yaşadıkları huzur ve güven ortamını görünce cinsiyetlerin bu yakın benzerliğinin beklenebilir olduğunu hissettim; çünkü erkeğin iktidarı ve kadının yumuşaklığı, aile kurumu ve mesleklerin ayrımı, bir fiziksel güç çağının saldırgan gereklilikleridir yalnızca. Nüfusun dengeli ve bereketli olduğu yerde çok çocuk doğurmak devlete lütuftan çok bela olur; şiddetin pek nadir uğradığı ve evlatların güvende olduğu yerde verimli bir aile kurma gerekliliği daha azdır -aslında hiç yoktur- ve cinslerin, çocuklarının ihtiyaçlarına bağlı olarak ihtisas kazanmalarına gerek kalmaz"
Sayfa 62 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
"Yani mükemmelliğe giden yol, çoğunluğun vaktinden önce ölmesinden geçer."
Sayfa 12 - İthakiKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
"Yakınlığı belirleyen şey zaman ya da imkân değildir; sadece karakterdir."
"Kendi hedeflerime varmak istiyorum, kendi yolumda ilerliyorum; tereddüt edenlerin ve ağırdan alanların üzerinden atlayacağım. Benim yolum onların batışı olsun."
Reklam
"Merhamet, insanları sevenin gerileceği çarmıh değil midir?"
"Sahiden kirli bir ırmaktır insan. Kirli bir ırmağı içine alıp da bozulmadan kalmak için, zaten bir deniz olmak gerekir."
"Bir zamanlar ruh aşağılayarak bakıyordu bedene: ve o zamanlar bu aşağılama yücelerin yücesiydi: -bedenin zayıf, iğrenç, açlıktan ölmek üzere olmasını ister ruh. Böylece bedenden ve yeryüzünden kurtulabileceğini düşünürdü."
"Zerdüşt yalnız kaldığında şöyle söyledi yüreğine: 'olacak iş mi bu? Bu yaşlı ermiş, ormanında henüz duymamış tanrının öldüğünü'."
"Eğer ölüm herkes için olağan ve meşru bir sondan ibaretse insanların ölümlerine engel olmak niye? Bir tüccarın ya da memurun 5-10 yıl yaşamasının kime ne faydası var? Tıbbın gayesini, ilaçların acıları hafifletmesi olarak görürseniz kaçınılmaz olarak ortaya şu soru çıkar: Acıları hafifletmenin amacı nedir? İlk olarak, acıların insanı kusursuzluğa götürdüğü söylenir. İkinci olarak ise, eğer insanoğlu acılarını haplarla ve damlalarla hafifletebileceğini öğrenirse, bugüne kadar onları hem her türlü kötülükten koruyan hem de onlara mutluluk bahşeden dini ve felsefeyi tümüyle terk edebilir."
Reklam
"Ancak bu dünyada hiçbir şey ebediyen sürmez. Dolayısıyla neşe ikinci dakikada birinciden daha az canlıdır; üçüncü dakikada biraz daha zayıflar. En sonunda da bütünüyle yok olur ve yeniden eski normal halimize döneriz; tıpkı durgun suya atılan bir taşın neden olduğu halkaların en sonunda suyun yüzeyiyle bir olup yitmesi gibi."
"Bir sarmaşık diyordu o aşk için. 'Aşk' sözcüğü zaten sözlükte 'sarmaşık' demekmiş. Bir sarmaşık çınarları, servileri nasıl sarıp sarmalarsa aşk da öyle sarıp sarmalarmış çınar gibi yiğitleri, servi boylu dilberleri. Ve her sarmaşık, sardığı ağacı kuruturmuş sonunda. Dıştan yemyeşil ve güzel gösterirmiş ama içten içe kurutur, çürütür, çökertirmiş."
"İnsan organizması sorması gereken sorular yerine hep karşısındakinin duymasını istediği cevapların sorularına odaklanmaya eğilimli."
"Geçen her saniye, gelecek adını verdiğimiz henüz gerçekleşmemiş olayların içeri girmeleri için açılan bir kapı gibidir, ancak, biraz önce söylenen sözün karşıtlığına meydan okuyacak olursak, belki de en doğru düşünce, geleceğin devasa bir boşluktan ibaret olduğu, geleceğin alt tarafi ebediyete kadar sürecek şu anın beslendiği bir şey olduğudur."
"Sistem faturayı baştakilere keser ve böyle hesaplar baştakilerin hiç hoşuna gitmez"
"O kadar kibirliyim ki derim soyulmuş gibi, havadaki en küçük bir esinti bile bana acı veriyor."
Reklam
"Hasta bir adamım ben... Çirkinim. Oldukça da kindarım. Sanırım karaciğerimden hastayım."
"Bense, büyümelerinden korkarak gözlerimi kapatmıştım. Büyürlerse onlarla birlikte ben de büyüyecektim sanki. Sonra da dedelerimden kalan kelepçe ürpertisi bileklerimden ışıldamaya başlayacak, ruhuma karışan zincirlenmiş köpek ruhu zincir şakırtılarını işittikçe vahşileşecek, çobansı yanımdan yanık kaval sesleri yükselecek, ninemin erkek gölgesinde kuraklaşan gözleri gelip gözlerimden dışarı bakacak ve sesime yüreğimdeki bozkırın sessizliği karışacaktı."
Yağmur Duası
"Ben geldim geleli açmadı gökler Ya ben bulutları anlamıyorum Ya bulutlar benden bir şey bekler Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum Ben geldim geleli açmadı gökler Bir yağmur bilirim bir de kaldırım Biri damla damla alnıma düşer Diğerinde durup göğe bakarım Ne şehir ne deniz kokan gemiler Bir yağmur bilirim bir de kaldırım Nedense aldanmış bir gece annem Bir kadın gömleği giydirmiş bana İşte vuramadı gökler bana gem Dinmedi içimde kopan fırtına Nedense aldanmış ilk gece annem Biri çıkmış gibi boş bir mezardan Ortalıkta ölüm sessizliği var Bana ne geldiyse geldi yukardan Bana ne yaptıysa yaptı bulutlar Biri çıkmış gibi boş bir mezardan ....
Sayfa 10 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu