Hz. Peygamber bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
"Cennete 70.000 kişi hesaba çekilmeksizin girecektir. Onlar dağlama yaptırmayan, efsun yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan,ve RABB'lerine tevekkül eden kimselerdir." (Buhârî 76/Tıbb,17)
"Resulullah'ın vefat ettiği gün yiyecek olarak benim evimde, rafımda bulunan azıcık arpadan başka bir şey yoktu. O gün, ondan yemek suretiyle birazcık ayağa kalkabildim. Daha sonra onun ne kadar olduğunu ölçünce o da tükendi!"
Ulema bilgiyi/hakikati rivayetten bağımsız olarak hiç bir zaman anlamamışlardır. İbn-i Cezvi (Allah ona rahmet etsin) bu usulü çok güzel yerli yerine oturtmuş bir durumdadır. Hata ve kötülükleri bir şekilde şeytanla ilişkilendirmiştir. Bunu yaparken de kaide olarak şeytan'ın varlığını günah işlemeye ruhsat olarak göstermemiştir; aksine birer
Ümmetimde şirk… Karanlık bir gecede, karıncanın bir tepeciğin üzerinde yürümesinden bile usulca ve daha gizlidir… En aşağı derecesi, zulmün azıcık bir kısmına dahi olsa hafifçe sevgi göstermendir..
Veya adaletin azıcık bir kısmına dahi olsa buğzetmendir..
Halbuki din; Allah için sevmek ve Allah için buğzetmekten başka bir şey midir?