Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sözün dikildiği yer; gönüldür. Ismarlandığı yer; düşüncedir. Onu kuvvetlendiren; Akıldır. Meydana çıkaran; Dildir. Bedeni; Harflerdir. Canı; Anlamıdır. Süsü; Düzenli söylenmesidir. Düzgünlüğü ise; Doğru oluşudur... Hz Ali (r.a)
"Hz. Ali öyle ağlıyordu ki neredeyse yüreği parçalanacaktı. O, bir taraftan ağlıyor, bir taraftan da: "Ey Talha! Yıldız dolu şu semanın altında seni toprağa serili görmek bana çok ağır geldi." diyor, eli ile Talha'nın yüzünde ve sakalında oluşan tozları temizliyordu. Birkaç kez bu cümleyi Hz. Ali tekrarladı ve sonra Hz. Hasan'a dönerek dedi ki: "Keşke baban, yirmi yıl önce ölseydi de bu günleri görmeseydi.""
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Hz Ebu Bekir'in kişiliği peygamberimiz ile olan hem şahsi hem dava arkadaşlığı, halifeliğe seçilirken ki şartlar ve olaylar, vefatına kadar ki 2 yıllık halifelik dönemi ile o dönemde islamın gelişmesini sağlayan savaşlar, halifeliği esnasında olaylar karşısında ki aldığı tutumlar, yani hem onun dönemini hem de bize onun şahsiyetini küçük bir kitap olmasına karşılık az ve öz bir şekilde anlatan 2 saatlik çok güzel bir kitap. Özellikle Hz Ali ile ilgili olan halifelik meselesi de çok yalın bir şekilde anlatılmış.
Hz. Ebubekir
Hz. EbubekirÜstün Nezih · Beyaz Yayınları · 201918 okunma
·
Puan vermedi
Beklenen
Esere siyasi bir tahlil olarak bakabiliriz. Yazarın konuşmalarından oluşan bu eser, Hz. Ali'den başlayarak İmam Mehdi'ye kadar gelen süreci tek bir insan tavrı ile değerlendirir. İmamların her biri yaşadığı dönemin şartlarına göre strateji sahibidir. Yazar, mesela Hz. Hasan, Hz. Hüseyin döneminde yaşamış olsaydı onun gibi duruş sergilerdi der. 250 Yıllık İnsan ismi biraz da buradan gelir.
250 Yıllık İnsan
250 Yıllık İnsanAli Hamaney · Feta Yayıncılık · 201742 okunma
Allah Resûlü, gençlere güvenmiş, onlara önemli görevler vererek kendilerini geliştirme ve topluma hizmet etme fırsatı tanımıştır. Gençleri görevlendirdiğinde tecrübesizlikten kaynaklanabilecek endişelerini yok etmek için onlara bilgi ve güven de aşılamıştır. Mesela Yemen'e kadı olarak görevlendirdiğinde genç ve tecrübesiz oluşunu gerekçe göstererek çekingen davranan Hz. Ali'yi cesaretlendirmiş, "Allah'ım, onun kalbine hidayet ver ve lisanını sabit kıl!" diye dua ederek gönlünü ferahlatmış ve bir davada nasıl hüküm vermesi gerektiğini ona anlatmıştır.Allah Resûlü'nün bu duasını ve eşsiz desteğini alan Hz.Ali'nin, "Bundan sonra iki kişi arasında hüküm verme konusunda hiç tereddüt etmedim." sözü, desteklendiğinde bir gencin hissedeceği özgüvenin en güzel örneğidir. (İbn Mâce, Ahkâm, 1).
Cuma duası olsun.
Ey ebedilikle aziz olan ve kullarını yok olmaya mecbur eden! Yerimi değerli kıl. Ey her zorlukta kendisinden beklenen ve her kolaylıkta kendisinden umulan! İhtiyaçlarımı dergâhına arz ettim. (...) Umudumu boşa çıkararak beni geri çevirme. Hz. Ali
Reklam
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
BİNGO buna benden başkası cesaret edemez
NUR RİSALELERİ’NE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM (RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU Bunun PDFsi var okuyun nur risalesi gerçeğini görün ya da görmeyin bana ne.... Ön Söz.................................................................................................................................................................... 9
Hz. Ali r.a.;
"Haksızlık önünde eğilmeyin. Çünkü hakkınızla beraber, şerefinizi de kaybedersiniz."
Allahü Teâlâ ona: "Ya Muhammed, bir işi yapacağında yahut bir meseleyle karşılaştığında dostlarınla istişare eyle" diye buyurmaktadır.[Ali İmran;153] İşte bunlardan ötürüdür ki Hz. Muhammed aleyhisselam istişareye ihtiyaç duyduktan sonra diğer insanların istişare etmemesi söz konusu bile olamaz.
Sayfa 128
Reklam
Geçip giden zaman değil, ömürdür.. Hz. Ali
SEBİR DAĞI İLE İLGİLİ BİR RİVAYET
"Nakledilmiş ki: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Mekke'den hicret ettiği ve küffarlar takibe çıktıkları vakit, Sebîr namındaki dağa çıktılar. Sebîr dedi ki: Ya Resûlallah, benden ininiz! Korkarım, benim üstümde sizi vururlarsa, Allah beni tâzib (azap) eder. Onun için korkarım." Cebel-i Hıra çağırdı: Ya Resülallahi ileyye
Sayfa 329 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Tutulacak en sağlam kulp takvadır. -Hz.Ali
Allah, küçük musibetleri büyüten kişiyi daha büyük musibetler ile imtihan eder. Hz. Ali (ra)
Peygamberimizin Bineği ve Yanındakiler:
"Peygamberimiz yolculuk için devesi Kasvâ'ya bindi. Kasvâ, Peygamberimizin hicret sırasında Hz. Ebû Bekir’den satın aldığı kaliteli kızıl devenin ismidir. Hz Ebû Bekir hicret için 800 dirheme iki deve satın almıştı. Resûlullah bunlardan birini (Kasvâ'yı) 400 dirheme ondan satın aldı. Kasvâ kaliteli olduğu için pahalıydı. Çünkü o dönemde deve fiatları 22 dirhemden 400 dirheme kadar değişiyordu.İşte Resûlullah hicret sırasında aldığı bu deve ile devamlı yolculuklara çıkar ve onu çok severdi. Çünkü o vefakâr bir insandı. Kasvâ'nın üzerinde 4 dirhem bile etmeyen eskimiş, küçük bir çul vardı.Resûlullah mütevazi bir insandı. İhtiyaçtan fazlasını kullanmazdı. Peygamberimizin kızı Fatma Zehrâ ve hanımları hevdecler içinde yolculuğa başladılar. Yolculuğun başlangıcında Hz. Ali yoktu. Çünkü Peygamberimiz Hz. Ali'yi önce giden sahabilerin ardından Yemen'e göndermişti ki oradan istediği develeri alıp Mekke'ye gelsinler. Resûlullah, Allah'a hamd ü senada bulundu, tesbih ve tekbir getirdikten sonra dua etti."
Sayfa 30 - Dib yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.