HZ. ÂİŞE (ra) ve EVLİLİĞİ MESELESİ...
Mesud Özbilir Hoca'nın da gayet vuzuhla ifade ettiği gibi "evlilik yaşı" meselesinin "18"e tapulanması çok sonraki Avrupalı bir iştir. Bizim Müslüman memleketimizde, daha babalarımız çağına uzandığımızda dahi, bu işin daha erken yaşlarda olduğunu hepimiz biliriz. Aşağıdaki yazı Mesut Hocama aittir: - "Hz.
Hz. Muhammed'in (s.a.s) "Hz. Aişe'yle 6 yaşındayken evlendiği" ve "9 yaşındayken birleşmenin yaşandığı" iddiasının tarihsel gerçeklerle uyuşmadığını ifade etti. Tarihi kaynaklar Hazret-i Muhammed'in (s.a.s) peygamber olduktan sonra 13 yıl kadar Mekke'de kaldığını Peygamber hicret ettiği zaman Hz. Aişe 15-16 yaşlarında olduğunu ifade ediyor. Peygamber Medine'ye göçtükten iki yıl sonra Aişe ile evlendiğine göre, demek ki evlendiği zaman Aişe en az 17-18 yaşındaydı. Hz. Ayşe’nin evlendiği zaman yaşının büyük olduğunu, ablası Esma’nın biyografisinden kesin olarak anlıyoruz. Eski biyografi kitapları Esma’dan bahsederken diyorlar ki: “Esma yüz yaşındayken, Hicretin 73. Yılında vefat etmiştir. Hicret vaktinde yirmi yedi yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından on yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam on yedi yaşında olması icap eder. Ayrıca Hz. Ayşe, Hz. Peygamber’den önce Cübeyr’le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı.” (Hatemü’l-Enbiya Hz. Muhammed ve Hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210)
Reklam
HAZRET-İ FÂTIMA RADIYALLÂHÜ ANHÂ
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in kızlarının en küçüğü ve en sevgilileri olup annesi Hazret-i Hadîce radıyallâhü anhâ vâlidemizdir. Hazret-i Fâtıma radıyallâhü anhâ, nûrânî yüzlü olup mübarek yüzü ay gibi parladığından kendisine “Zehrâ” denilmiştir. Hz. Âişe radıyallâhü anhâ, “Ben, karanlık gecede Hz. Fâtıma’nın yüzünün aydınlığı ile iğneye iplik geçirirdim.” buyurmuşlardır. Bir rivâyete göre hayız ve nifas görmediği için kendisine Betül lakabı verilmiştir. Bu sebeple bir vakit namazını bile geçirmemiştir. Hazret-i Fâtıma’ya, torunu ve Hazret-i Hüseyin’in kızı Fâtıma’dan ayırmak için Fâtımatü’l-Kübrâ da denilir. Hazret-i Ali kerremallâhü vecheh ile hicretin ikinci senesinde Zilhicce ayında evlendiler. Hazret-i Ali kerremallâhü veche’den beş çocuğu oldu. Bunlardan üçü erkek, ikisi kızdır. Kızları Ümmü Gülsüm ve Zeyneb’tir. Erkek olanlar ise Hazret-i Hasan, Hazret-i Hüseyin ve Muhsin’dir. Muhsin henüz çocuk yaşta vefat etmiştir. Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in nesli, Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin radıyallâhü anhümâ ile devam etmiştir. Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in vefâtından sonra Hazret-i Fâtımatü’z-Zehrâ validemizin mübarek yüzünün güldüğü görülmemiştir. Hazret-i Ümmü Seleme radıyallâhü anhâ anlattı: Hazret-i Fâtıma (r. anhâ), ölüm hastalığına tutulduğu bir gün gusledip yeni elbiselerini giyindi, sağ elini yanağı altına koyup kıbleye dönerek sağ yanı üzerine yattı. Sonra Hakk’ın rahmetine kavuştular. Radıyallâhü anhâ.
HAZRET-İ FÂTIMA RADIYALLÂHÜ ANHÂ
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in kızlarının en küçüğü ve en sevgilileri olup annesi Hazret-i Hadîce radıyallâhü anhâ vâlidemizdir. Hazret-i Fâtıma radıyallâhü anhâ, nûrânî yüzlü olup mübarek yüzü ay gibi parladığından kendisine “Zehrâ” denilmiştir. Hz. Âişe radıyallâhü anhâ, “Ben, karanlık gecede Hz. Fâtıma’nın yüzünün
Sırlı Beş Ayet .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Beş Ayetler Ve Sırları ( Ayet-i Hamse ), Onar Kaflı Beş Ayeti Kerime İçerisinde On Tane ق ''Kâf'' Harfi Olan Beş Âyet-i Kerîme ve Faziletleri Şeyh Abdülvahid k.s.a. der ki : Bu beş ayetin her birinin içinde on(10) ar adet Kaf harfi vardır. Kaf harfinin cümle ebced adedi yüz(100) dür. Toplam 5000 adet olur. Hak
Sahabe Kiram Radiyallahü Anhüm Ecmain’de Allah Korkusu
Sahabileri düşünen kimse onların hem ciddî bir amel ve çaba, hem de büyük bir korku içinde olduklarını görür. Biz ise, amelde gevşek hatta ihmalkâr olduğumuz gibi aynı zamanda korkudan uzakta, güven hissi içindeyiz. İşte Ebû Bekir Sıddık Radiyallahü Anh O: "Keşke bir mü'minin bedeninde bir tüy olsaydım!" demiştir. Bunu Ahmed b.
Reklam
125 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.