Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
Kitabı elime ilk aldığımda inceleme okumadım. Eğer inceleme okursam bütün büyüsü bozulur diye korktum kitapta hz. Ali ve Fatma(r.a.)'nın evliliklerine birbirlerine karşı olan muhabbetlerinden daha çok dikkatimi çeken şey Peygamber efendimizin(s.a.v.)'in kızına karşı olan sevgisi, babasının annesi demesi,canımın içi diye sevmesi bir babanın kızına verebileceği en büyük değeri Peygamber efendimiz(s.a.v.) vermiş. Ve onun nezdinde tüm kadınları yüceltmiş. Kitap "Diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna, yavrum seni hangi günahın sebebiyle öldürdüler? Diye sorulduğu zaman (Tekvir 8-9) diye başlıyor cahiliye döneminin o korkunç cinayetleriyle başlıyor ve böyle bir coğrafyada kızlarına ve hanımlarına karşı olan hürmeti onu örnek kişilik yapıyor. Ve hz. Ali ve Fatma(r.a.)'ın aşkları birbirlerine karşı hürmetleri hz. Ali(k.v.) o kadar güzel anlatılmış live son olarak hz.Ali(k.v.)'nin şehadeti "Kabe' nin rabbine yemin olsun, kazandım!" Deyişi Allah'ın rızasına erişmek ne kadar tatlı. Son nefesimizde biz de kazandık deme ümidiyle inşallah. belki spoiler vermiş olabilirim. Okuyacaklara keyifli okumalar dilerim.
Kitap Hacı Bayram Veli hazretlerinin soyundan gelen Fuat Bayramoğlu tarafından derlenmiş detaylı bir akademik çalışma, bunun yanında hazretin ve yolunun ruhunu aksettiren beyitlerle ve menkıbelerle desteklenmiş. Yazarın meseleye bakış açısı kimi zaman “Hacı Bayram Veli’nin tavrı bu yönüyle laikliğe benzemektedir” (padişahın tarikattan uzak
Dört Halîfe
Mehmet Yıldız'ın Dört Halife için yazdığı kitapları okudum ve ayrı ayrı inceleme paylaşmak yerine tek bir incelemede bu kitapları birleştirmek istedim. Kitapların anlatımı ve akıcılığı güzel ancak bu kitaplar ile çok basit ve temel anlamda bu büyük şahsiyetler hakkında bilgi sahibi olabiliriz. Bu şahsiyetleri tanımak ve anlamak için daha ilmi ve geniş çaplı yazılanları okumanızı tavsiye ederim. Burada şunu da söylemek isterim kitaplar ile alakası yok ama ben Mehmet Yıldız ve Hayalhanem'i severek takip etmiş İslam yolunda gençlere İslamı anlatmalarından dolayı şevk duymuş biriyim. Ama bugünlerde yaşanan ve Kur'an'a yapılan zulme sessiz kalmalarını anlamış değilim. Kendilerine bunu sorduğumda ise engellendim. Gerisini sizlerin anlayışına bırakıyorum.
Selametle...
Herkesin okuması gereken bir kitap.Paldır,küldür,hoyratız.Nezaketli olmak isteyen,neyi ne zaman yapması gerektiğini bilmeyen ya da bilen ama unutanlar için öğretici ve hatırlatıcı bir kitap.Hele ki herkesin birbirine öfke dolu olduğu,karşısındaki insanın duygularını hiçe saydığı şu dönemde özellikle okunmalı.
• "Amel de ibadet de insanı cennete götürür; ama edep insanı Mevlâ'ya götürür."
[Mahmud Efendi Hz. (k.s.)]
• "Edebin ne kadar önemli olduğunu bilseydiniz, Allah'tan rızık yerine edep isterdiniz.”
• "Bir dirhem ilim, bin okka edebe muhtaçtır."
• "Edeb, had tanımaktır."
- Hz. Ali (r.a)
• "Edep, aklın suretidir."
• "Allah’tan edebe muvaffak olmayı dileyelim.Edebi olmayan kimse Allah’ın lütfundan mahrumdur."
[Mevlâna]
Dipnot: Edeb'in çoğulu âdâb'tır.
ADAP: her hangi bir yerde yazılı olmayan izlenecek yol demek.
EDEP: Nezaket, zarafet, güzel alışkanlık demek.
ÂDÂB-I MUÂŞERET: ADAP ile EDEP’in harmanlanarak oluşturduğu bir yaşam tarzıdır.
Mustafa El-Azami-İlk Devir Hadis Edebiyyatı İnceleme
Tercüme Hakkındakı bir kaç tenkit etmek istiyorum. Kitabda çoğu arapça ibare çevrilmemiş buda kitap okurken krıkların yaranmasına sebep oluyor. Bir hadis hakkinda konuşulurken hadisin arapçası var ançak türkcesi olmuyor. Buna yayınevlerinin dikkat etmesini arzu ediyorum. Çünki bu tip eserleri okuyan herkes arapça bilmiyor. Şimdiyse kitap
Bir Üstad'ın, Sezai ağabeyin hayatına şahidlik etmek.. Evet tam olarak Hâtıralar'ı okumak bu demek. Hayatında olan ailevi yaşantısından tutunda, dava için çektiği sıkıntılara kadar çok geniş bir hayat çizgisini okumak...
Bizim yaslanarak veya elimizde kahve ile okuduğumuz kitapların ve fikirlerin nasıl bir çileyle yoğrulduğunu görmek insanı biraz mahzun etse de, satırların sahibinin bu vakarı insanı kendisine getiriyor. Herhalde benim Hâtıralar'dan alacağım en büyük derste budur.
Ayrıca kitapta bazı tanıdığımız büyüklerle de aralarında geçen münakaşaları anlatıyor Üstad. Bu bana her zaman Hz.Ali (r.a) ile Hz.Muaviye(r.a) arasındaki durumu hatırlatır ki, burada taraf olmak bana bir şey katmayacaktır. Ben asıl buradan ders alırsam bir faydası olabilir bana.
Üstadım kitapta da belirttiği vecihle şöyle sesleniyor bize: "Bakın gençler sizlere ne zorluklarla, ne çileye katlanarak nice eserler çıkarmaya muvaffak olduk. Size kalan bunları öğrenip, üzerine çıkmanız. Ve size nice hatalarımız olabilecek şeyler de yazdık ki, ders alın. Güzelliklerimizi yazdık ki, daha güzellerini de üzerine ekleyip siz yapın. Hiç bir dava yan gelip yatarak kazanılmıyor, haydi göreyim sizi" diyor adeta...
Ve son olarak eserin tek kötü yanı, erken bitmesi. Yani üstadın vefatı 2021 yılında olmasına karşın hatıraları 1974 yılında bitiyor ki yaklaşık 47 senelik bir tecrübeden mahrum kaldık. En azından "bir cilt daha olaydı da tam doyum olaydı diyor insan..."
Rabbim Üstadımıza gani gani rahmet eyleye, âmin. Açtığı çığırı sürdürmek bizlere nasip olsun, âmin.
Ben aşkın tesfiri isem, Sende meâlisin ya fatıma.. Hz. Ali (r.a)
Kitap o kadar guzel ki okurken bitmesini istemediğim kitaplardan biriydi cok güzeldi herkesin okumasını tavsiye ederim ve en çok hz. Ali ve hz. Fatımanın arşta kıyılan nikahlari etkilemişti beni.. En güzel yeri hakediyor iyi ki okumuşum..
Giyim kuşam ve elbiseyle süslenmiş bir bedenden, edep hayâ ile süslenmiş bir beden daha makbuldür. Hz Ali (r.a)
Unuttuğumuz değerleri bizlere hatırlatan kıymetli bir eser olmuş.
·
Not rated
"İki arkadaştan birinin en belirgin lakabı el-Emin (Güvenilir insan)dır. Diğerinin ise "es-Sıddîk"tır, yani pek doğru insan."
Teymoğulları kabilesine mensup Ebu Bekir, Abdulmuttalib hanedanından Muhammed b. Abdullah'ı çocukluk yıllarında tanıdı. İslam'dan önce Arap toplumunda yaygın olan içki, fuhşiyat, putlara
Gayb
Eserin sonundan bir bölüm ekleme yapılarak muhtevası hakkında bilgi sahibi olunarak okunabilir.
Kitabın konusu itibariyle
Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin menkîbeleri olunca fazla söze hacet kalmıyor.
KADİRİYYE TARİKATI SİLSİLESİ
Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.)
Hz. Ali (r.a.)
Hz. Hüseyin (r.a.),
Hasan Basri (r.a.)
Zeyne'l- Abidin
10/10 puan verdi
·
Liked
Efendimiz’in(sav) vefatından sonra Ebû Hâle(ra) Hz. Ali(ra) için şöyle söylemiştir: “Yoksa siz hissetmiyor musunuz? Bakın Ali’den, Resûlullah’ın(sav) kokusu geliyor!” Allah Resûlü(sav) ne zaman “Allah’a giden yolda bana kim yardımcı olacak?” dese, Hz. Ali(ra) elini kaldırmış ve “Ben varım ya Resûlullah(sav)!” demiştir. Kendisi risalet davasının inmeyen eli, “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” ayetinin en güzel temsilcilerinden biridir. Bu büyük İslâm insanı hem ilmin kapısı, hem vahiy katibi, hem kabiliyetli komutan, hem Kur’ân’ı çok iyi anlayan ve yorumlayan bir müfessir, hem hüküm vermede emsalsiz bir kadıdır. Tüm bunların yanında Bedir’in 313 aslanından biri, Hendek’in Haydar-ı Kerrâr’ı, Uhud’un korkusuz yiğidi, “Ali gibi genç, Zülfikar gibi kılıç yoktur.” övgüsünün sahibidir.
Peki biz bu davanın neresindeyiz? Bizim ellerimiz de İslâm için bir vazife olduğunda “Ben varım!” diye kalkıyor mu? Hayatlarımız tıpkı Hz. Ali’nin(ra) hayatı gibi emrolunduğumuz üzere mi? Yoksa ondan Resûlullah’ın(sav) kokusu gelirken bizden dünyanın kokusu mu geliyor?