Daha önce Hz. Osman'ın katillerini bulma konusunda Cemel Savaşı'nda karşı karşıya getirilen İslam toplumu, bu kez de Sıffin Savaşı'nda karşı karşıya gelecekti. Hz. Muaviye'nin birlikleri Hz. Ali karşısında yenilmek üzereyken mızraklarının ucuna Kur'an sayfaları takmış, böylece hem kendilerini korumuşlar hem de “biz de Müsİüman'ız” sinyali vermişlerdi.
Müslüman kanı dökülmesin diye düşünülen Hakem Olayı da meseleyi çözmemiş, yarayı daha da derinleştirmişti, Haricilerin kendilerince buldukları çözüm üç lidere suikast gerçekleştirmek şeklindeydi: Hz. Ali, Hz. Muaviye ve Hakem Olayı'nı kurgulayan Amr İbn-i As (ra) öldürülmeliydi. Ne var ki üçüne aynı sabah düzenlenen suikast sadece Hz. Ali'de amacına ulaşmış, bu büyük sahabe şehit edilmişti.
Nar ağaçları cennet tanelerinden bir tanedir.
İbn Abbas'dan (ra): "O (asm.), narı tane tane alıp yiyordu. Bunun üzerine ona denildi ki 'Neden böyle yiyorsun?' 'Yeryüzünde aşılanan hiçbir nar ağacı yoktur ki cennet tanelerinden bir taneden olmasın. Umarım bu tane onun tanelerinden biridir." dedi.
Taberani
Hz. Ali'den (ra): "dedi ki 'Narı içindeki posası ile yiyin. Çünkü o midenin tabaklayıcısıdır, temizleyicisidir.' "
Ahmed bin Hanbel
İşte Kainatın Efendisi Rabbine kavuşmuş, amcasının oğlu sevgili Ali (ra) mübarek vücudunun başındaydı. Az önce Resûlullah'ın (sav) yakın akrabalarından Hz. Abbas ve iki oğluyla, Usâme b. Zeyd'in de bulunduğu yıkama görevi gözyaşlarıyla tamamlanmış, sıra Efendimiz'in kefenlenmesine gelmişti.
O kalpleri yerinden oynatan anda şunları söylemişti Ali (ra): "Annem babam sana feda olsun! Başkasının ölümüyle kesilmeyen nübüvvet, göklerin bilgileri ve haberleri senin ölümünle kesildi... Ölüm reddedilemiyor ve uzaklaştırılamıyor. Şayet sabrı emredip üzülmeyi yasaklamasaydın senin için göz pınarlarımızı kuruturduk... Bizi Rabbinin yanında an ve bizi unutma.”
Hz.Ali (ra) katıldığı bütün harblerde o güzel yüzü, parlak ve güzelim simasıyla Huneyn’de, Hayber’de, diğer birçok yerde Allah Resûlunden hiç ayrılmamıştı.
Resûlullah’ın hayatında çok tesirli olan Huneyn günü... Bir ara Hz.Ali’ye sormuşlardı:
"İnsanların en cesuru kimdir?"
Hz.Ali çok cesurdu gerçekten, diyecekti ki:
"İnsanların en
Sevginin en kısa ve en net tarifi nedir bilir misin? Peygamber Efendimizi (s.a.v.) öldürmeye gelenlerin olacağını net olarak bildiği halde, Hz. Ali'nin (ra) O'nun yatağına yatma cesaretini gösterebilmenin adıdır.
HZ. ALİ’NİN (RA) MÜBAREK GECELERDE OKUDUĞU DUA
Rivayetlere göre: Hz. Ali (KV) senenin dört gecesinde kendisini ibadete verirdi. O geceler şunlardı:
1. Receb ayının ilk gecesi.
2. Ramazan bayramı gecesi.
3. Kurban bayramı gecesi.
4. Şaban ayının orta gecesi. (Yani: On beşinci gecesi)
Hz. Ali'nin (KV) o gecelerde okuduğu duâ şuydu:
Allah'ım (CC), Muhammed'e (SAV) ve âline salât eyle. Onlar hikmet kandilleri, nimet sahipleri, temizlik kaynaklarıdır. Onların hürmetine, her kötülükten beni de temizle. Aldanmış bir halde, gaflet içinde beni yakalama. İşimin sonunu hasret ve pişmanlık eyleme. Benden razı ol. Senin mağfiretin zâlimler içindir; ben de zâlimlerdenim. Allah'ım (CC), sana zararı olmayacak şekilde beni bağışla. Sana yaramayan şeyi bana ihsan eyle. Sen rahmeti bol olansın. Hikmetine erişilemeyensin. Bana bolluk, rahat, güven, sağlık, şükür, afiyet, korunma ver. Bana ve sevdiğin kullara sabır ve doğruluk ver. Bana kolaylık ver; ama onunla bir zorluk olmasın. Yaptığım bu dileğime, ailemi, çocuğumu, senin için sevdiğim kardeşlerimi de katarım; onlara aynı şeyleri senden dilerim. Keza beni doğuranı da. Bütün müslüman erkekleri ve müslüman kadınları; mümin erkekleri ve mümin kadınları da duâma dahil eylerim.
Doğrusu Hz. Osman'ın (ra) biricik örneği, her işinde yolunu izlediği Muhammed Mustafa'dır (sav). Nitekim Efendimiz de kızı Rukiyye'ye şöyle bir baba öğüdü vermekten geri durmamıştır: "Canım kızım! Os- man'a çok saygı göster. Çünkü ashabım arasında ahla- kı bana en çok benzeyen odur."21 Bir öğüt de Hz. Os- man'a vermiştir Hz. Peygamber: "Belki Allah sana bir gömlek giydirir. Münafıklar senden onu çıkarmanı iste- diklerinde onu bana kavuşuncaya kadar sakın çıkar- ma!"22 Hz. Osman da Rukiyye de kendilerine verilen öğüdü tutmuşlardır. Rukiyye eşine saygıda kusur etme- miş, Hz. Osman giydiği hilafet gömleğini çıkarmamıştır. Ta ki sevgilinin yanında ölene kadar.