Hz. Ali, Peygamber'in destekçisi olacağına dair verdiği sözün daima arkasında durmuş, onun verdiği en tehlikeli vazifeleri dahi tereddütsüz yerine getirmiştir. Hz. Peygamber'in, Mekke'den Me dine'ye hicreti sırasında yatağına yatarak Hz. Peygamber'i öldürmeye gelenleri oyalamıştır. Bu vazifeyi sevinçle kabul eden Ali şükür secdesine kapanarak "Gözüm, kulağım, yüreğimin başı sonu sana feda olsun!" demiştir. Hz. Muhammed sağ salim Medine'ye ulaştıktan sonra annesi Fatma ile sonradan hanımı olacak Hz. Muhammed'in kızı Fatma'yla birlikte Medine'ye göçmüştür.
Hz. Ali'nin menkıbevi hayatı daha doğmadan, Hz. Muhammed'in nurunun yaratılmasıyla başlar. Bu anlayışa göre Tanrıdan ilk tecelli eden şey Hz. Muhammed'in nurudur. Nur-ı Muham medi olarak ifade edilen bu anlayışa "Ali ve ben bir nurdanız hadisinden dolayı, Hz. Ali de eklenır. Bu çerçevede Şiiler onu Peygamber'in diğer yakınlarından ayırır ve onlara nazaran üstün tutarlar. Dolayısıyla Peygamber'den sonra liderlik yani imamlık için en uygun adayın olağanüstü özellikler taşıyan Hz. Ali olduğuna inanırlar. Ayrıca Peygamber'in vasisi olduğu düşüncesinden hareketle, Allah'ın sırlarına vakıf olduğu da kabul edilir.
Reklam
Masadaki Tek Yiğit Hz. Ali ( R.a )
" Kimseden ses çıkmadı'. Bütün başlar öne eğildi. Gözler. Peygamberimize bakacak takati kendilerinde bulamıyorlardı. Sâdece biri vardı, Resûlullah'ın mübarek gözlerine dikkatle bakan... Bu, henüz 12 - 13 yaşlarında bulunan Hz. Ali idi. Ayağa kalktı. Fakat, Peygamberimiz ona, "Sen otur." dedi. Resûli Ekrem Efendimiz, sualini üç sefer tekrarladı. Üç seferinde de cevap sâdece Hz. Ali'den geldi: "Yâ Resûlallah!.. Sana, ben yardımcı olurum! Her ne kadar bunların yaşça en küçüğü isem de!.." "
E - PUB NESİL YAYINLARIKitabı okuyor
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
HZ. PEYGAMBER'İ (S.A.V.) YENİDEN DÜŞÜNMEK/ YASİN PİŞGİN "Allah'ın özel, seyyah melekleri vardır. Ümmetimin salât ve selâmını bana ulaştırırlar. Ben de onların salât ve selâmına karşılık veririm." (Sehv, 46) Sayfa:274 "Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed" BİSMİLLAHİRRAHMENİRRAHİM SELAMIN ALEYKÜM
Hz. Peygamber'i Yeniden Düşünmek
Hz. Peygamber'i Yeniden DüşünmekYasin Pişgin · Timaş Yayınları · 2021480 okunma
Her mezhep, kendine özgü bir yer edinebilmek için yapay bir tarih üretmiştir. Bu sözümüzün en açık kanıtı, Dört Halife Dönemi'ne bazı mezheplerin bakışıdır. Mesela Ehl-i Sünnet, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali'nin halifelik dönemlerini İslâm'ın en ideal dönemi olarak bir tür kutsallık şemsiyesi altına taşımıştır. Hariciler, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer dönemini meşru kabul ederken; Hz. Osman ve Hz. Ali'yi ise tekfir ederler. Şia ise hilafetin Hz. Peygamber'den (s.a.v.) hemen sonra nass ve tayinle Hz. Ali'nin hakkı olduğunu ileri sürer. Açıkça görülebileceği gibi, her üç anlayış da birbirinden farklıdır. Her mezhep, kendine göre bir tarih inşa etmiştir. Temel amaç, kendisinin en doğru, en sahih mezhep olduğunu göstermektir. Bu duruma, tarihin geriye doğru işletilmesi denilebilir...
Sayfa 119 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
İbn Cerîr'in İbn Sîrîn'den bildirdiğine göre Hz. Ali: "Hangi âyet daha geniştir?" diye sorunca, Kur'ân'dan âyetler zikredip, "Kim kötülük işler veya kendine yazık eder de sonra Allah'tan bağışlanma dilerse, Allah'ı mağfiret ve merhamet sahibi olarak bulur"³ gibi âyetleri okumaya başladılar. Bunun üzerine Hz. Ali: "Kur'ân'da, "De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir" âyetinden daha geniş (kapsamlı) bir âyet yoktur" dedi.4 12.cilt
Sayfa 619 - Ocak Yayıncılık 1.baskı Kasım 2012 istanbulKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.