Öyleyse putlar, Mekke halkının rızık kaynağıydı. Dolayısıyla onları savunmak, bu "rızk"ı savunmaktı. Taif halkı da, Mekke halkı gibiydi: Arapların saygı gösterdiği putlardan biri de Menat idi. Taif'te bulunuyordu. Hediyelerinden Saklf kabilesi yararlanırdı. Bu hediyelerin önemini gösteren şeylerden biri şudur: Saklf kabilesi, Mekke'nin fethinden sonra Hz. Peygamber (s.a.v.) Taif'i kuşattığında şöyle dedi: "Bize bir yıl daha tanrılarımıza hediye sunulması için süre ver. Onlara sunulan hediye­ leri aldıktan sonra, mülkiyetimize geçirir, sonra müslüman oluruz."
Sayfa 131
Cundeb bin Abdullah (r.a) diyor ki: "Hz Peygamberle (s.a.v) birlikteyken ergenlik çağında gençler idik. Kuran'ı öğrenmeden önce imanı öğrendik. Kur'an'ı daha sonra öğrendik ve onun sayesinde imanımız arttı.
Sayfa 75 - Otto
Reklam
Hz Peygamber (s.a.v) kendisini şu üç şeyden geri çekmişti: 1. Çekişmek 2. Çok konuşmak ve çok mal edinmek 3. Kendisini ilgilendirmeyen şeylere karışmak İnsanlara karşı da şu üç şeyi terk etmişti: 1. Başkalarını kınayıp ayıplamak 2. Başkasının kusurunu araştırmak 3. Sevabı olmayan konularda konuşmak
Sayfa 34 - Otto
Hz Peygamber (s.a.v)'in hiçbir mucizesi olmasaydı da sadece ashabı olsaydı, bu bile onun peygamberliğini ispat ettirmeye yeterli olurdu.
Sayfa 22 - Otto
Hz. Muhammed (s.a.v) "Dünyada da, ahirette de içeceklerin efendisi sudur." buyurmuştur.
Hz. Peygamber, Gadîr-i Hum günü Ali'yi velâyete naspedip, onun için, "Ben kimin mevlâsıysam Ali de onun mevlâsıdır!" dedikten sonra haber diğer memleketlere yayıldı. Hâris b. Nu'mân el-Fihrî, olayı duyunca bineğinin üzerinde Resûlullah'a (s) gelerek şöyle dedi: "Ey Muhammed! Bize Allah'tan başka İlâh olmadığına ve senin Allah'ın Resûlü olduğuna şehadet etmemizi emrettin, kabul ettik. Beş vakit namaz kılmamızı emrettin, kabul ettik. Bir ay oruç tutmamızı emrettin, kabul ettik. Haccetmemizi emrettin, onu da kabul ettik. Fakat bütün bunlarla yetinmedin; amcanın oğlunun kolunu havaya kaldırarak onu bizden üstün kıldın ve onun için, 'Ben kimin mevlâsıysam Ali de onun mevlâsıdır!' dedin. Bu senden mi yoksa Allah'tan mı?" Hz. Peygamber, "Kendisinden başka İlâh olmayan Allah'a and olsun ki, bu Allah'tandır." dedi. Hâris, "Allah'ım! Muhammed'in dediği doğru ise üzerimize gökten taş yağdır veya bize elim bir azap ver!" diyerek bineğine yöneldi. Daha bineğine ulaşamadan Allah onun üzerine gökten bir taş attı. Taş kafasından girip dübüründen çıktı ve öldü. Bunun üzerine Allah Teâlâ, Meâric suresinin ilk üç ayeti olan, "Bir istekli, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi." ayet-i kerimelerini indirdi.
Sayfa 43 - Beyan Yayınları
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.