İyilik ve ihsan etmek için, insanlığın içinde en lâyık olan annendir. Sonra yine annendir, sonra yine annendir. Ondan sonra babandır.
Hz.Muhammed (s.a.v)
"Zulme sessiz kalan, zulmü yapan gibidir." Hz. Muhammed (s.a.v.)
Şuan israil Gaza'da ki insanları Rafah'ta sıkıştırdı ve milyonlarca insan ölmek üzere.
İnsanları kuzey Gaza'dan Rafah'a kadar bombalar ve silahlarla sürüklediler, artık Mısır'ın sınırındalar ve kaçacak hiç bir yerleri yok! Mısır eğer sınırı aşarlarsa onları vuracağını söylüyor, ama kalırlarsa da israil pislikleri onları vuracak. ÖLMEKTEN BAŞKA ÇARE BIRAKMADILAR BU İNSANLARA!
Bu bir din, ırk, siyaset meselesi değil!
Bu bir insanlık meselesi!
Alman iktisatçı Benedikt Koehler'e bakarsanız, Gates'in hayırseverliğinin kökenini çok daha uzaklarda bulmak mümkün: İslam peygamberi Hz. Muhammed'de (s.a.v.). Koehler, Economic Affairs dergisinde yayınlanan "Kurumsal Yenilenme Katalizörü Olarak Erken Dönem İslami Vakıflar" başlıklı akademik makalesinde yapıyor bu yorumu.
Efendimiz'in (s.a.v.) bu çağrısına kimseler karşılık vermiyor. O anda bu sesi sessizliğe mahkûm etmemek için Hz. Ali sürahiyi bir tarafa bırakarak elini havaya kaldırıyor ve
"Ben varım ya Resûlallah!" diyor.
Erkek adam ağlamazmış!
Hz. Muhammed (s. a. v) ümmetim ümmetim
diye gözyaşı dökmedi mi?
Zilzal suresini duyunca Hz. Ebubekir hıçkırıklara
gömülmedi mi?
Hz. Ömer, efendimiz (s. a. v)'in yattığı hasırdan sırtının çukur çukur olduğunu görünce gözünde
yaşlar birikmedi mi?
Kabirlerin yanına varınca sakalları ıslanıncaya kadar ağlayan Hz. Osman adam değil mi?
Erkek ADAM Ağlamaz değil!
Adam gibi ADAMSA ağlar!!!
AŞK der Ağlar,
AFF der Ağlar,
ALLAH der Ağlar...
Dikkat edin, diyordu: "Sizden ölüm emârelerini hissedip de öleceğine kâni olan herkes, Allahın kendisini affedeceğine dâir bir kanaat taşıyarak ölsün."
Hz. Muhammed ( S.A.V)