Bir şey kalbinizdeki huzuru bozduğunda, ondan vazgeçin. Sana şüphe veren şeyi bırak ,şüphe etmediğini yap..
Hz. Muhammed (sav)
Hz. Muhammed, (sav) sahabesi olan İbn-i Mesûd'un rivayet ettiği meşhur bir hadiste şöyle buyurmuştur: Allah'ın Resûlü (sav), bir çizgi çizerek bize şöyle dedi: "Bu Allah'ın dosdoğru yoludur." Sonra bu çizginin sağ ve sol taraflarına başka çizgiler çizerek dedi ki: "Bunlar ise diğer subuldür [sebil kelimesinin çoğulu]. Her birinde ona çağıran bir şeytan vardır." Sonra da "İşte müstakim olan sırâtım budur; ona tabi olun. Sizi ondan ayıracak başka subule tabi olmayın" âyetini okudu (6:153).
Lucce
@luccei_bisahil
·29 Nisan 07:29
"Yol" ve "tarik" mânâsına gelen sırat kelimesi, aslında İngilizce street kelimesi ile benzeşir, her ikisi de Latincedeki "taşla döşenmiş yol" anlamına gelen strāta kelimesinden türemiştir. Şırat kelimesini ma- rife haline (es-sırät) getirerek 𝗯𝘂 𝗮̂𝘆𝗲𝘁, 𝗱𝗮𝗹𝗮𝗹𝗲𝘁𝗶𝗻 𝘀𝗮𝘆ı𝘀ı𝘇 𝘆𝗼𝗹𝗹𝗮𝗿ı 𝘆𝗲𝗿𝗶𝗻𝗲, 𝗵𝗶𝗱𝗮𝘆𝗲𝘁𝗶𝗻 𝘀𝗮𝗱𝗲𝗰𝗲 𝗯𝗶𝗿 𝘁𝗲𝗸 𝘆𝗼𝗹𝘂 𝗼𝗹𝗱𝘂𝗴̆𝘂𝗻𝘂 𝗶𝗺𝗮 𝗲𝗱𝗲𝗿. Aslında Kur'ân'da sırat kelimesi, çoğunlukla "dosdoğru yol" anlamında kullanılır ve asla çoğul haliyle geçmez. Klasik Arapça âlimlerinin çoğuna göre, sırat kelimesinin çoğul hali bile yoktur ve dolayısıyla hedefe giden tek bir yol olduğuna işaret eder. Bu durum, "yol" ve "tarik" anlamına gelen ve dolayısıyla sırat kelimesinin yakın eş anlamlısı olan sebil in tam aksidir. Zira sebil kelimesinin çoğul hali de mevcuttur.
Saflaşmak istiyorsan, Hz. Muhammed Mustafa'nın (sav) yolundan gideceksin. Adına sünnet denen yol, o yolda gidenleri Mustafalaştıran bir yoldur.
Sayfa 304 - Bilge Oğuz Yayınları/ Saffat Suresi
Bu dava ağır,bedel isteyen bir davadır.Can,mal isteyen bir davadır.İbrahim'in kendini ateşe attığı,Musa'nın Firavun'un karşısına dikildiği,Hz.Muhammed'in (sav) Ebu cehillerin putlarına karşı durduğu davadır.Bu dava Asiyelerin,Sümeyyelerin uğruna kendilerini feda ettikleri davadır.
Sevmediklerinize sabretmedikçe sevdiklerinize kavuşamazsınız.
Hz Muhammed (sav)
Aralarında ihtilaf çıkan herkes için Allah, kanunların ve adaletin yegane kaynağıdır. Hz. Muhammed (sav) de en yüksek hakemdir.
Demek ki Mesele İtikad, Giyim Değil...
Bir tarafta (Diyar-ı Bekir) Diyarbakır’da, Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından düzenlenen “Cihad Önderi Hz.**Muhammed” temalı Efendimizin (sav) kutlu doğumları çoşkuyla kullanırken,
Bir diğer tarafta Manisa'da da kabir ehlinden olan bir zatın "mesir macun şöleni" çoşkuyla kutlanıyor. Hemde her türlü rezil çıplaklıklar, şarkılar, vb etkinlikler içinde kutlanıyor ve maalesef bu çoşkuya çarşaflılarda (çarşaf-ı şerifleriyle!) rağbet içinde katılıyor...
Hani nerede o "şeriflik" diye kudsiyet yüklediğiniz değere olan saygınız?
Sevinçten Ağlamak
Siretü Hatemi'n Nebiyyin-Son Peygamber Arapça 
Ebu’l Hasan Nedvi
Hz. Muhammed sav hz. Ebubekire r.a geldi. Ona dedi ki: Allah hicret konusunda izin verdi. Ebubekir r.a. dedi: Ya Rasulullah yoldaşlık var mı? Var dedi Hz. Peygamber. Hz Ebubekir r.a. sevinçten ağladı.
Hz. Muhammed (sav)
Allah bir kulun dua etmesine izin vermişse, mutlaka kabulünü de murad etmiştir.
Hz. Muhammed (Sav)
Belânın en büyüğü nebîlere, sonra velîlere, daha sonra derece derece Allâh'a yakın olanlara isabet eder.
Sayfa 581Kitabı okudu
SAİD NURSİ CEHENNEME ATILMAYA HAZIR!
"Rabbim, beni nimet cennetinin vârislerinden kıl!"
Hz. İbrahim (a.s.) (Şuara, 26/85)
"...bütün kanaat ve kuvvetimle ehl-i imana bir hizmet-i imaniye yapmak için, değil yalnız dünya hayatımı ve fânî makâmatımı, belki -Lüzum olsa ahiret hayatımı ve herkesin aradığı uhrevî bâkî mertebelerini fedâ etmeği; hatta cehennemden bazı biçâre
Sayfa 530Kitabı okudu
Hz Muhammed sav
Bismillahirrahmanirrahim
Ali (ra) rivayet ediyor. Resulullah (asm) şöyle buyurdular:
Cennette dışarıdan içerisi, içeriden dışarısı görünen köşkler vardır. Allah bu köşkleri yemek yediren, yumuşak söz söyleyen, oruca devam eden ve geceleyin insanlar uyurken kalkıp namaz kılanlar için hazırlamıştır.
Camiüssağir-2314