Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir gün hristiyan tebaadan biri Ömer el-Fâruk'a [radıyallahu anh] geldi. Valinin kendilerinden iki defa vergi aldığını söyledi. Hz. Ömer, "Bir yılda iki defa vergi alınamaz!" diyerek onun yanından uzaklaştı. Adam halifenin sadece bunu söylemekle kaldığını düşünüyordu. Bir müddet sonra tekrar Hz. Ömer'in huzuruna çıktı ve meseleyi hatırlatarak, "Ben birkaç gün önce size bu sene iki defa vergi alındığını şikâyet eden hristiyanım!" dedi. Hz. Ömer [radıyallahu anh] tebessüm ederek, "Ben de senin şikâyetini dinleyen ve söylediğin meseleyi derhal halleden müslümanım!" buyurdu.
"Gümüş ve altın biriktirme ile ilgili ayeti celile olan (Tevbe, 34) nazil olduğu zaman halk: -"Öyleyse hangi malı biriktirmeliyiz?" diye birbirlerine sordular. Hz. Ömer: -"Ey Allah'ın Resulü, hangi maldan edinelim?" diye sordu. Resûlüllah (s.a.v) da: -"Her biriniz, şükreden bir kalb, zikreden bir dil, âhiret işinize yardımcı olacak mü'mine bir kadın edinsin" buyurdular."
Reklam
Hz. Ömer [radıyallahu anh] kendisine gelen şikâyetleri değerlendirmek konusunda da acele davranır, davacının bekletilmesine müsaade etmezdi. Bir zulmün ortadan kaldırılması, bir kusurun giderilmesi konusunda kavi ve seri hareket ederdi.
Müminlerin annesi Hz. Âişe [radıyallahu anhâ] dedi ki: "Sohbetlerinizi Resûlullah'a salât ve selâm getirerek ve Ömer'i hatırlayarak süsleyiniz."
Hz. Ömer [radıyallahu anh] hilafet makamında iken Hz. Peygamber ve Sıddîk-i Ekber ile olan durumları hakkında şöyle buyurdu: "Hamd, beni sizinle ve sizi benimle imtihan eden ve iki arkadaşımdan, Resûlullah'tan [sallallahu aleyhi ve sellem] ve Ebû Bekir'den sonra beni sizin aranızda yaşatan Allah'a... Sürçmekten ve sapmaktan, dostuna düşmanlık, düşmanına dostluk göstermekten Allah'a sığınırım.
İslâm fetihleri Hz. Ömer döneminde yayılacak ve fethedilen topraklarda oluşturulacak idare sistemi ile "İslâm ülkesi" haline getirilecekti.
Reklam
“Allah Resulü mübarek hırkalarını Hz. Ömer ve Hz. Ali’ye vererek buyurmuşlar: “Bu hırkamı Yemen’e götürüp Veysel Karani’ye veriniz. Benden selam söyleyin, ümmetime dua etsin!” Allah Resulünün vefatından sonra Hz. Ömer ve Hz. Ali, nebevî buyruğu yerine getirmek için Yemen’e gitmişler. Veysel Karani’yi secde halinde bulup secdeden başını kaldırması için bir müddet beklemişler. Veysel Karani’nin secdeleri günler, kıyamları ise geceler boyu olurmuş. Veysel Karani namazı bitirip Hz. Ömer ve Hz. Ali ile selamlaşmış. Hırkayı alıp başına ve yüzüne sürüp şükür ve hamd tesbihleri içinde giymiş.
Fuzuli diyor: Fanilik köyünde,akıllı ile deli birdir,aynıdır! Denizin dibinde,taş ile inci tanesi birdir,aynıdır! (Rind ile zahid) Baki diyara varınca kimimiz deli kimimiz akıllı olduğu belli olur mam iş işten geçtikten sonra. Hz.Ömer diyor: İnsanlar ölünce uyanır.
Andersen'den masallar öğrettiler sana, Danimarkalı Andersen'in yazdıklarını ezberleyip çocuğuna anlattın. Bir varmış bir yokmuş diye iki çelişkili cümleyle hayata başladı yavrun. Oysa Kur'an kıssalarından anlatmalıydın, yaşayıp ve onun yolunda ölen kahramanları tanıyıo örnek almalıydı. Büyüdüğünde Süpermen değil Hz. Hamza, Hz Ömer olmayı hayal etmeliydi. Sindrella, pamuk Prenses değil, Hz. Hatice, Hz. Aişe, Hz. Fatıma olmayı hayal etmeliydi. Evlenirken Sindirella'nın elbisesini giymeyi hayal etmek yerine, iman elbisesi olan tesettür hayallerini süslemeliydi.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.