Bugünün müslümanları da, aynen sahabe-i kiram gibi; Kur'an'ın hali ile hallenir ve onun ahkâmıyla amel ederlerse...
Onlar kur'an'la oturur, kur'an'la kalkar, kur'an'la yürür, Kur'an'ı konuşur, Kur'an'ı yaşarlarsa...
işte o zaman o ilk nesli ayağa kaldıran Kur'an, bu çağın Müslümanlarını da yeniden diriltecektir.
Vahyin bizzat muhattabı olan Allah Rasûlü(s),ile birlikte, vahyin nazil oluşuna tanıklık eden ilk nesil sahabe neslidir. Onlar bu havayı teneffüs ettikleri gibi "semi'nâ ve eta'nâ: işittik ve itaat ettik" şuuruyla hemen uygulayıp hayatlarına aktarmaya çalıştılar. bu ilk nesil kıyamet'e kadar gelecek tüm nesillere model oluşturacak tecrübeler bıraktılar. Onlar ahlakı Kur'an olan Hz. Peygamber'i(s.) "En güzel örnek" kabul ederek "yaşayan kur'an'lar oldular..
Yaşama temennisi ile🪻
Selefîlik/Selefiyye, itikadî konularda Kur’an ve Sünnet’in lafzına bağlı olan ve te’vili kabul etmeyen, gelenek ve mezhep karşıtı bir ekoldür. Selefîlik, İbn Teymiyye eliyle kurulmuş olup Vehhâbîler eliyle Suudi Arabistan’da devletleştiği gibi “Yeni Selefîlik” diye aynı çizginin farklı tonlarda devamı söz konusudur.
Selefîliğin kurucusu,
Aslında cahiliye, zorbalığın güçten meşruiyet aldığı, neredeyse herkesin herkese düşman olmasını mümkün kılan, dolayısıyla birlikte yaşamayı imkansız hâle getiren bir zihniyetin adıdır.