Okuduğum kitapların yanında bu yıl okuduğum makaleleri de burada bir gönderi altında saklamak ve sıralamak istiyorum. Makaleleri kaynak formatında alıntılayacağım kopyalayarak direkt bulabilirsiniz. İnternet üzerinden.
1. Tansuğ, K., & İNANLI, Ö. (1949). SUMERLİNİN DÜNYA GÖRÜŞÜ VE BABİL EDEBİYATINA TOPLU BİR BAKIŞ. Ankara Üniversitesi Dil ve
Nereden başlayacağımı bilememenin çaresizliğiyle başlıyorum.
“Söylenecek sözün çokluğu bazen insanı dilsiz bırakır. Tıkanır kalırsınız.” sözünün hakikatine inanarak ama yine de yazmaya çalışarak başlıyorum.
“Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Yazı hariç. Yazı hariç. Evet tabii, tek teselli yazı hariç.” cümleleriyle biten Kara Kitap’ı
Dikkat!
Bu satırları okumaya başlayıp, bitirdiğiniz an, en az bir kadın şiddet görmüş olacak. Belki de en az bir Kadın cinayete kurban gitmiş olacak.
Kadın...
Herkesin adını andığı ama sadece anmakla kaldığı bir varlık. Kendisi hariç herkesin onlar hakkında söz hakkı sahibi olduğu düşünülen bir varlık. Hatta benim bile bu iletiyi yazarak
ÇEKİLİŞİMİZ BİTMİŞTİR.
BUNCA ZAMAN EMEK VE KİTAP VEREN HERKESE SONSUZ TEŞEKKÜRLER. YÜREĞİNİZE SAĞLIK GÜZEL İNSANLAR..
Öncelikle bu çekilişe bağışladığı kitaplarla, emekleriyle, paylaşımlarıyla katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Sizlerin sayenizde çok daha güzellerini birlikte yapacağınıza şüphem yok. Şimdi kazananları seçme
Sessizim, siz 1000Kitap okurlarını esinler.
Her şey aslına ve ahdine uyarak düşünmeyle başladı. İnsan hem yaratılmışların en güçsüzü ve hem de yaratılmışların en güçlüsüdür. İlk yaratılmış olarak kabul edilen Hz. Âdem düşüncesizliğinden mi atıldı cennet adı verilen bahçeden? Karşısında zekâyı iyi kullanan bir kötü vardı, ismi Arif olan. Hz. Âdem’i
Öncelikle şunu kabul edelim ki: Ortaçağın, hele din konusunda dogmatik anlayışın içinde doğmuş olan Dante, Hıristiyan dininin tüm dinlerinin zirvesinde olduğuna inanan bir kişiydi. Bunu aklınızdan silmeyin ki ileride Cehennem'de kimlerin olduğunu duyduğunuzda küfür etmeyin.
O zaman Cehennem'de kimlerin olduğuna bir bakalım.
Sokrates, Platon,
Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın!
Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır.
Önemli olan; hayatta “ en çok şey’”e sahip olmak değil,
“ en az şey” e ihtiyaç duymaktır.
"Akla mağrur olma eflatun-ı vakt olsan dahi
Bir edib-i kâmil gördükde tıfl-ı mekteb ol!"
Platon kadar alim olsan, zamanının allâmesi haline gelsen bile taşradan başka bir şeyi öğretemeyecek olan akıl ile ("aklın ile" değil) boşuna "alimim" diye övünüp durma da görür görmez bir ârifi, bir mektep çocuğu gibi hemen dizinin dibine otur.
Otur da taşrayla meşgul olmaktan dolayı ihmal ettiğin seni sana göstersin, sana seni özlemeyi öğretsin, seni yine sende gezdirsin!
Akıl, sahibi olunmakla övünülecek umurdan olsaydı, işbu servete sahip olmakla asıl mecânin-i ukala övünürdü.
Platon demiş ki:
Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler fakat sonra çocukluklarını özlerler.
Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler, ama sağlıklarını geri almak için de para öderler.
Yarınlarından endişe ederlerken bugünü unuturlar.
Sonuçta ne bugünü ne de yarını yaşarlar.
Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar, ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.