Mehmet Akif Ersoy
Küfrün o sefil elleri âyâtını sildi: Binlerce cevâmi' yıkılıp hâke serildi Kalmışsa eğer bir iki mâbed, o da mürted: Göğsündeki haç, küfrüne fetvâ-yı müeyyed! Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar, Bir giryede bin ailenin mâtemi çağlar! En kanlı şenâatle kovulmuş vatanından Milyonla hayâtın yüreğinden gidiyor kan! İslâm'ı elinden tutacak, kaldıracak yok... Nâ-hak yere feryâd ediyor: Âcize hak yok!
Osman Hulûsi E­fen­­­di 1964 yılında hac­­­ca giderlerken, Kon­­­­­­ya’ya uğ­rarlar. Mevlana Türbesi ‘ni ziyaret eder­ler. Orada görevli bir ko­miser Osman Hu­lû­si Efen­di’ye: “Efen­dim hacca gidi­yor­su­nuz, Allah (c.c.) kabul etsin. Fakat bu kabir ziyareti ne oluyor, dinimizde böyle bir şey var mı?” der. Osman Hulûsi Efendi: “Evet hac ibadeti dinî bir vazifedir. Dinimizin bir umdesi de, büyüklere hürmet, küçüklere şefkattir. Burada medfun bulunan Hz. Mevlâna (k.s) bir İslâm büyüğümüzdür. Hem de Allah (c.c)’ın bir velisidir. Onun için burayı ziyaret ediyoruz.” der. Komiser tekrar sorar: “Efendim bu Allah (c.c)’ın velisi ne oluyor, bunlar da bizim gibi insan değil mi?” Efendi Hazretleri şöyle buyurur: “Siz sigara içer misiniz?” Komiser: “Evet içerim” der. Osman Hulûsî Efendi: “Peki sigaranı güneşe şöyle tutup yakabilir misin?” der. Komiser “Hayır yakamayız” der. Osman Hulûsî Efendi şöyle buyurur: “Adese (mercek) diye bir cam parçası vardır, adeseyi güneşe tutar, güneş ışınlarını sigaranın ucunda toplarsan bir müddet sonra sigaranın yandığını görürsün. İşte Allah (c.c.)’ın velileri de adese (mercek) gibidir. Cenab-ı Allah (c.c.)’ın füyuzatını alır, kullarına aktarır. İşte velilerin bizden farkı budur.” Komiser aldığı cevap karşısında memnun olur. Osman Hulûsî Efendi’nin elini öper dua ister. (hulusiefendivakfi.org.tr/mevlana-turbesi...) #
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Reklam
Türkiye şartlarında İslam'ın asli meseleleri dururken tali meseleleri anlatmak için henüz çok erkendir. İslam'ın öncelikleri şunlardır. Bunlar asıldır ve bunlar anlatılmadan diğer konulara kesinlikle geçilmemelidir. 1. İslam'ın temel inanç konuları. Amentü esasları anlatılmalı ve kesinlikle kelamdaki tartışmalı konular,
Neyi kaybettiğini hatırla.....
Kafkas Kartalı Şeyh Şamil, Ruslara esir düşmüştü. Bir oğlunun Çar nezdinde rehine kalmasına mukabil, hacca gitmek maksadıyla Rusya'dan ayrılmasına müsade edilmişti. Şeyh Şamil önce İstanbul'a geldi ve Sultan Abdülaziz Han tarafından samimi bir merasimle karşılandı Sultan Abdülaziz, Şeyh Şamil'i Dolmabahçe Sarayı'nın kapısında karşıladıktan sonra: "Babam Sultan Mahmud mezarından çıksa idi, ancak bu kadar sevinç ve heyecan duyabilirdim!" diyerek Kafkas Kartalına karşı ruhundan taşan hudutsuz muhabbet ve hayranlığını ifade etti. Abdulaziz Han, Şeyh Şamil'e sordu: "Şamil efendi tüm savaşlara katılıyor muydun? Yoksa bu zaferler senin kumanda kabiliyetin yüzünden mi oldu?" Şamil oturduğu yerden kalkıp üzerindeki kafkas kıyafetini çıkarır ve Sultana yaklaşır. Sultan, Şeyh Şamil'in göğsünde ve sırtında 40'dan fazla yara izi olduğunu görünce gözyaşlarını tutamadı ve Şamil'in ellerini tutarak ona tahtı işaret etti: "bugün burada oturmaya layık olan birisi var ise bu ancak sensin" diyerek şanlı mücahidin gönlünü almaya çalıştı. Şeyh Şamil hac için Mekke-i Mükerreme'ye varır ve yoğun ilgi görür. İzdihamdan dolayı onu Kabe'nin üstüne çıkararak bu hayran kalabalığı sakinleştirmeye çalışmışlardır. Haccını bitirip Medine-i Münevvere'ye gelmiş ve çok sevdiği Peygamber Efendimize ﷺ selam vermiştir 1871 yılında burada vefat etmiş olan Şeyh Şamil, Cennetü'l-Baki'ye defnedilmiştir. Bu büyük mücahid kutsal topraklara giden müslümanlarca ziyaret ediliyor. Ruhu şad, mekanı cennet olsun inşaallah.
Enaniyet ve benliğe karşı savaş
Bir menkıbe şöyledir: Yaşamına oldukça fazla hac sığdırmış Bayezid-i Bestamî. Şeytan, bir gün onu yaşadığı yerin çarşısında yürürken bulmuş. “Kırk beş hac yaptın, artık nefsini terbiye etmişsindir” diyerek yanaşmış, bir nevi alay etmiş. Bayezid-i Bestamî hızla kalabalığa dönerek “Kırk beş haccımı bir ekmeğe kim değişir?” diye sormuş. Hemen bir garib gelmiş ve “Ben” deyip ekmeği uzatmış. Bayezid-i Bestamî aldığı ekmeği kenarda duran bir köpeğin önüne bırakmış. Buna herhalde, şeytana pabucunu ters giydirmek dense yeridir.
🛎 HATIRLAYALIM ○ Kutsal Toprak ;Beyt'ül Makdis○ ~ Beytü'l-Makdis,  “Kutsal Toprak” demek olup müslümanların ilk kıblesi, aynı zamanda en kutsal sayılan üç mescidinden biridir. Kudüsten; İsra suresinin 1. Ayetinde; etrafi bereketli kılınan yer olarak bahsedilmektedir.√ ✅ Kudüs İslam'ın kutsal saydığı şehirlerin üçüncüsüdür . 1⃣ 
Reklam
Müminler
Onlar öyle kimseler ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar. (Hac, 22/35)
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.