Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
OSMAN GAZİ’NİN VASİYETİ
Osmanlı Devleti’nin ikinci padişahı olan Orhan Gazi, Bursa’yı fethettiğinde o sırada hasta olan babası Osman Gazi’nin hâlini sormak için hemen yanına geldi. Osman Gazi, 70 yaşlarına ulaşmış, hayli zayıflamıştı. Fetih haberine çok sevinip oğluna hayır duada bulundu. Gördüğü bir rüyayı, âhirete gideceği yönünde tabir ettiğinden ileri gelen
· Dünden Bugüne Kudüs ·
Ebu Ubeyde b. Cerrah ⁽ʳᵃ⁾ komutasındaki İslâm orduları Kudüs’ü kuşatmış , şehrin düşeceğini anlayan patrik bir şartla teslim olabileceklerini belirtmişti. İslâm ordularının daha önce fethettikleri yerlerdeki halka verdiği eman üzere teslim olacaklardı. Fakat bu işlemi bizzat emirleriyle gerçekleştirmek istiyorlardı. Ebu Ubeyde ⁽ʳᵃ⁾, “Emir benim. Buyurun şartları görüşlim.” demisti. Sophronius: “Hayır ordu komutanına değil, şehri bizzat devlet başkanınıza teslim edebilirim.” diye ısrar etmisti. Bunu haber alan Hz. Ömer ⁽ʳᵃ⁾, Medine’de yerine Hz. Ali ⁽ʳᵃ⁾’i vekil bırakıp yola çıkmıştı. İşte şimdi Kudüs’teydi. Hz. Ömer ⁽ʳᵃ⁾, patriği teselli ettikten sonra “Ey İlyalılar, lehimize olan lehinize, aleyhimize olan aleyhinizedir...” diye başlayan bir konuşma yaptı. Sonra Sophronius, Hz. Ömer ⁽ʳᵃ⁾’i Kıyame Kilisesi’ne davet etti. Kiliseyi gezerlerken namaz vakti girdi. Hz. Ömer ⁽ʳᵃ⁾ patriğe: “nerede namaz kılayım?” diye sordu. Rahip: “olduğun yerde.” dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer ⁽ʳᵃ⁾: “Ömer, Kıyame Kilisesi’nde namaz kılmaz. Sonra peşimden gelecek müslümanlar Ömer namaz kıldı diyerek burada mescit inşa ederler.” diye karşı çıktı. Bir taş atımı uzaklaştı ve abasını yere sererek namaz kıldı. Hakikaten daha sonra müslümanlar onun namaz kıldığı yere bir mescid inşa ettiler. Bu mescid o günden beri hâlâ ayaktadır ve Mescid-i Ömer adıyla anılmaktadır.
Reklam
Yakarmanda O'nun Lütfu
Birisi her gece kalkıp Allah'ı anıyor, O'na dua ediyordu. Şeytan ona dedi: - Ey devamlı Allah'ı anan kişi! Bütün gece Allah deyip çağırmana, yakarman karşılık seni buyur eden var mı ki? Sana bir tek cevap bile gelmedi, daha ne zamana kadar böyle yakarıp dua edeceksin? Adamın gönlü kırıldı, başını yere koydu ve hüzün içinde uyudu. Rüyasında ona söyle dendi: - Kendine gel uyan! Niye duayı, zikri bıraktın? Neden usandın? Adam: - Buyur diye bir cevap gelmiyor ki... Artık kapıdan kovulmaktan korkuyorum, dedi. Bunun üzerine dendi ki ona: - Senin Allah demen, O'nun buyur demesi sayesindedir. Senin yalvarışın, Allah'ın senin ruhuna haber uçurmasındandır. Senin çabaların, çareler araman, Allah'ın seni kendine yaklaştırması, ayaklarındaki bağları çözmesindendir. Senin korkun, sevgin, ümidin, Allah'ın lütuf kemendidir. Senin her Yarabbi demenin altında, Allah'in buyur demesi vardır.. Gafilin, cahilin gönlü bu duadan uzaktır. Çünkü Yarabbi demeye izin yok ona. Ağzında da kilit var onun, dilinde de... Zarara uğradığı zaman, ağlayıp sızlamasın diye Allah ona dert, ağrı, sızı, gam, keder vermedi. Artık anla ki, Allah'a dua etmeni, O'nu çağırmanı sağlayan dert, Dünya saltanatından daha iyidir. Dertsiz dua soğuktur. Dertliyken yapılan dua ise gönülden kopar... (Mesnevi' den)
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
“ Şu yaşına kadar tecrübe ettiğin bir şey var mı?" deseler; Kaderimi sevmek, kaderime şükretmek derim. Bu nedir bilir misin? Niyetini, gayretini Allah'a havale edip;sonucu iyi olsa şükretmek, kötü olursa sükût ile kabullenip üzün- tünü hafifletmektir. Kaderini sevmek, Allah'tan gelene boyun eğmektir. "Teslim olan zarar etmez" dedikleridir. Bocalamaların, çırpınışların, karmaşa- ların yatıştırıcısı olan bir lisân-ı hâldir. Şeytanın vesveselerinden, nefsin fitne sokan serzenişlerinden kaçmak, kalbine sığınmaktır. O'nun rızası için kaderini sev. Çünkü kaderini sevenler abad olur, sevmeyenler bedbaht. ”
“ İslam ümmetinin bugün Gazze için sadece boykot, yürüyüş ve yardım yapmaktan, oradaki katliama seyirci kalmaktan öteye gidememesinin en büyük nedeni vahdeti sağlayacak halifenin olmamasıdır. Hilafetin ise şu anda önündeki en büyük engel demokrasidir. Demokrasiyi ayakta tutan şey ise seçim sandıklarıdır. Allah'a yemin olsun ve tekrar tekrar yemin olsun ki, Allah'ı, melekleri ve yeryüzünü şahid tutarım ki, "Ne yapalım başka çaremiz yok" anlayışından sıyrılıp siyonizmin içimize soktuğu demokrasiyi tamamen boykot eder ve sadece Allah'ın kanunlarını ister ve gönüllere bunu nakşettirirsek ümmet bir araya gelir. İşte o zaman alçak İslam düşmanı korkudan titremeye başlar. Bırakın katliam yapmayı, korkusundan rahat uyuyamaz bile... ”
Canım Öğretmenime,
Nereden başlasam bilemiyorum. Ansızın geldi bize veda edişinin haberi... Arkadaşım bana yine başka bir öğretmenimin paylaştığı hikayeyi attı. Şöyle yazıyordu: "Canım arkadaşım, can dostum boşanma aşamasındaki eşi tarafından katledildi!" Kanım dondu. Sonra arkadaşıma "O fotoğraftaki Saadet hoca değil mi?" dedim. Arkadaşım
Reklam
69. VASİYET Muhiddin-i Arabî ks buyuruyor: Secdeyi çok yap! Yemini çok etme! Hüküm sahibi bir memur olmaya heves etme! Eğer olmuşsan; öfkeli hâlinde, içinde bir sıkıntı varken, aç karnına, acele bir işin varken hüküm verme! Kimseye benim Mevlâm deme! Mevlâ Allah’ındır. Dinînde, imanından istifade edeceğin kimselerle sohbet et! “Allah
Tümevarımsal Hatıralar...
Sessiz kalırdım bazen Her şeyi anlamıyormucasına Hava, su ve güneş Her zerresinde o sesi anımsarken. Rüzgarlar fısıltıyordu kulağıma, üşüyeceksin. Eve git. Uğultusunda duyuyordum davudî tiz sesini. Ve güneş gökyüzünü boyarken kızıla Silüetini çıkardı ufukta! Ama sarıydı teni sanki istemiyor gibi. Hüzün kaplıyordu göğüs kafesimi taki gece ay
Sağlam bir Müslüman, kendisine ve etrafındaki insanlara maddi ve manevi güç veren sağlam temelli bir imana sahiptir. Birkaç basit adımı takip ederek Allah sevgisi ve iyi bir Müslüman olma yolunda mesafe kat edeceksiniz. 1. Önce, her şeye kâdir olan Allah’ın varlığını ve onun vasıflarının bizim tahayyülümüzün ötesinde olduğunu kabul et. O, her
1 – İşler arasında bir sıralama yapmamak, bir anlamda şerre dalmaktır. 2 – Müslüman iki farzı aynı anda yapmak durumunda olduğunda, vakti sıkışık olan farzı yapar. Aksi taktirde aldanmış olur. Ancak birini yapabileceği bir durumda iki farzdan birini tercih etmeyi bilmelidir. 3 – Farzlar daima nafilelere göre öncelikli olmalıdır. Farzları terk
Reklam
Nerden çıktın karşıma böyle Sitare Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde Kirpiklerin yüreğime batıyor Telaşlı bir kalabalığın ortasında Ayaküstü konuşuyoruz Nedimin nigehban nergisleri gibi Üstümüzde bütün nazarlar Çok utanıyorum Sitare
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in vefatı (2015) Kulun Rabbine en yakın olduğu (an) secde hâlidir. Öyleyse (secdede iken) çokça dua ediniz. (Müslim, Salât, 215) Diyanet Takvimi Arka Yüz: MESBUK: NAMAZA SONRADAN YETİŞEN KİMSE Sözlükte “başkalarını geride bırakmak, geçmek” anlamındaki sebk mas- tarından ism-i mef‘ûl olan mesbûk kelimesi “geçilen, geride kalan kimse” demektir. Fıkıh terminolojisinde mesbûk ilk rekâtı kaçırdıktan sonra imama uyan kimseyi ifade eder. Mesbûk, cemaatle kılınan namaza baştan yetişemeyip ilk rekâtın rükûundan sonra imama uyan kimse demektir. İmam ile birlikte “sübhanallah” diyecek kadar rükûda bulunmayan kimse o rekâtı kaçırmış sayılır. Mesbûk, imam selam verince -sehiv secdesi yapmazsa- beklemeden ayağa kalkar ve cemaatle kılamadığı rekâtları tek başına tamamlar. Mesbûk, imamla birlikte kılamadığı rekâtları kılarken, tek başına namaz kılan kimse gibidir. Sübhaneke, Fatiha ve zammı sureleri tek başına namaz kılarken nasıl okuyorsa öylece okur. Kılmadığı rekâtları tamamladıktan sonra namazını bitirip selam verir. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
İnstagramı ve x'i telefonumdan kaldırdım kafam çok rahat. Dünyadan haberim yok. Bizi o kadar aşağı çekiyorlar ki bir de buradan kurtuldum mu tamamdır
ASHÂB-I BEDİR: SEBRE BİN FÂTİK (R. ANH)
Sebre bin Fâtik radıyallâhü anh, Muhâcirlerden ve Benî Esed kabilesindendir. Kardeşi Hureym radıyallâhü anh Hazretleriyle birlikte Bedir Gazâsı’nda bulunmuştur. Sebre radıyallâhü anh Hazretleri, Dımaşk’ın fethinden sonra arazisini ve evlerini Müslümanlar arasında taksim eden zâttır. Ashâb-ı Kirâm’dan Ebu’d-Derdâ radıyallâhü anh onu görünce, “Muhakkak Sebre’de (r.a.), Resûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin nurlarından bir nur (hilim nûru) vardır.” buyururdu. Çok halîm, sabırlı bir zât olup insanlardan gelen eziyetlere tahammül gösterirdi. Abdurrahman bin Âiz rahimehullah anlattı: Bir adam Sebre Hazretlerine kötü sözler söyledi, o ise öfkesini yuttu, hattâ cevap vermemek için öyle sabretti ki gözlerinden yaş geldi, yine de cevap vermedi. Sebre Hazretlerinden, Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğu rivâyet olundu: “Mîzân, Rahmân olan Allâhü Teâlâ’nın kudretindedir, dilediği kavimleri (hidayeti ve tevfîki ile) yükseltir, diğer bazılarını da (şeytana uymaları, bâtıl yollara sapmaları sebebiyle) alçaltır. Âdemoğlunun kalbi de Rahmân olan Allâh’ın kudreti altındadır, dilediğini (ve dalâleti dileyip isteyeni) saptırır/şaşırtır, dilediğini (ve hidâyeti dileyip isteyeni) de hak ve hidâyet üzere dosdoğru ve sabit kılar.” Fazilet Takvimi 8 Mayıs 2024
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.