Tarif ettiğim ve dahil olduğum İttihad-ı Muhammedi'nin (A.S.M.) tarifi budur ki: Garb ve şarka ve cenubdan şimale mümted bir silsile-i nurani ile merbut bir dairedir. Dahil olanlar da bu zamanda üçyüz milyondan ziyadedir. Bu ittihadın cihet ve irtibatı, tevhid-i İlâhidir. Ve peyman ve yemini, imandır. Müntesibleri, "Kâlû Belâ"dan dahil umum mü'minlerdir. Defter-i esmaları da, Levh-i Mahfuz'dur. Ve bu ittihadın nâşir-i efkarı, umum kütüb-ü İslâmiyedir. Ve yevmiye cerideleri de, i'lâ-yı Kelimetullahı hedef-i maksad eden umum cerâid-i diniye; kulüb ve encümenleri, mesâcid ve medâris ve zevâyâdır. Merkezi de, Harameyn-i Şerifeyn'dir. Böyle cemiyetin reisi, Fahr-ı Âlem'dir (A.S.M.). Ve mesleği, herkes kendi nefsiyle cihad-ı ekber yani: Ahlak-ı Ahmediye (A.S.M) ile tahalluk ve Sünnet-i Nebeviyeyi ihya ve başkalara da muhabbet ile -eğer izrârı intaç etmezse- nasihat!
Bu ittihadın nizâmnâmesi, Sünnet-i Nebeviye; ve kanunnâmesi, evâmir ve nevâhi-i Şer'iyye'dir. Ve kılınçları da, berahin-i katladır. Zira medenilere galebe çalmak ikna iledir, icbarla değil. Taharri-i hakikat, muhabbet iledir. Husumet ise: Vahşet ve taassuba karşı idi. Zaten medeniyet onları tokatlıyor. Hedef ve maksatları da i'lâ-yı Kelimetullah'dır.
Şeriat da: Yüzde doksandokuzu ahlak, ibadet ve fazilete aiddir. Yüzde bir nisbetinde siyasete mütealliktir.
Istibdad, zulüm ve tahakkümdür. Meşrutiyet, adalet ve Şeriattır. Padişah, ne vakit Peygamberimizin (A.S.M) emrine itaat etse ve yoluna gitse halifedir. Biz de ona itaat edeceğiz. Yoksa, zulüm edenler, padişah da olsa hayduttur.
ez şehîdek bê navim,
tirba min ne xuyayî
şevek teqîn û nalîn,
stêrk a min rijiyayî
belkû serê çîyakî,
belkû ser zinarekî
li ser darekî kizwanê,
min navê xwe kolayî
mirina bi mêranî,
xweştire ji bindestayî...
ez şehîdekî bê navim,
hûn ware min nizanin
li bajarê cizirê li qiraxa wê avê,
carna suka licê me, ku agir dabû navê
li bajarê amedê binê dara çinarê,
sî û sê sipîndarim carna li gola wan ê
Heart beats fast
Colors and promises
How to be brave?
How can I love when I'm afraid to fall?
But watching you stand alone
All of my doubt suddenly goes away somehow
One step closer
I have died every day waiting for you
Darling, don't be afraid
I have loved you for a thousand years
I'll love you for a thousand more
Time stands
Büyükakın, T. (1995) Enflasyon Teorileri ve Türkiye'de 1980 Sonrası Enflasyon
Birinci, Y. (2011) Enflasyon, Para Politikası ve Stratejileri
Akyüz, H. (2020) 2010-2017 Dönemi Türkiye'de Enflasyonun Gelişimi ve Enflasyonu Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi
Künç, S. (2011) Enflasyon Teorileri
Bronfenbrenner, M. ve Bolzman, F. (1973)
Biraz dürüst olunursa, Hıristiyanlığın yetiştiği zeminde, " t u t k u n u n t i n s e l l e ş t i r i l m e s i " gibi bir kavramın kurulmasının olanaksızlığı kabul edilecektir.
I'm on the highway to hell
No stop signs
Speed limit
Nobody's gonna slow me down
(cehenneme giden yoldayım
Dur işareti yok
Hız Limiti
Kimse beni yavaşlatamayacak)
-AC/DC-
🌹 H 🌹
🌹 A 🌹
🌹 N 🌹
🌹 I 🌹
🌹 M 🌹
🌹 E 🌹
🌹 F 🌹
🌹 E 🌹
🌹 N 🌹
🌹 D 🌹
🌹 İ 🌹
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
🌹 G Ü L İ S T E R 🌹
S E V M E K İ S T E R 🌹
S E V İ L M E K İ S T E R
H A Y I R L I B İ R
E Ş 🧑💼 İ S T E R
🌹🌹🌹🌹🫂🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
Cenab-ı Hak "En yakın aşiretini uyar!" (Şuara, 214) ayetini indirdiğinde Resulullah evinden çıkıp Merve tepesine gitti.
...
Ebu Leheb, Resullulah'a hitaben "Helak olasıca! Bunun için mi bizi buraya çağırdın?" dedi. Bunun üzerine Cenab-ı Hak, Ebu Leheb hakkında Mesed suresini indirdi.
Uluhiyet, mukteza-yı hikmet olarak tezahür istemesine mukabil, en a'zamî bir derecede Zât-ı Ahmediye (A.S.M.) dinindeki a'zamî ubudiyetle en parlak bir derecede göstermiştir.
Mektubat - 212
Yeah
Oh
Foo!
Let's go oh!
Ooh, the way that you pop girl
Makes me go cray, show me what you got, girl
You could be my new thang
Ooh, the way that you move
We gon' go as far as we can go
Nobody knows how it all turns out
We promise to party out of control
We gon' keep shining 'til the sun burns out
We gon' keep shining, shining, shining
We gon' keep shining, shining, shining
We gon' keep shining, shining, shining
We gon' keep shining 'til the sun burns out
We