Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
İyi ki doğdun
...
Böylece ölmeliyiz aradan yıllar geçip
Bizi buldukları zaman
Etlerimiz çürümüş olsa da
Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden
Hadi gel
Nefes almak hüner değil
Seninle ölmek istiyorum..
Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş,
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi:
Garip başımın derdi bir yürek taşıyorum.
Anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı:
İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum.
Görünce gülme sakın çırpınıp aktığımı:
Ilık ve aydınlık bir denize koşuyorum.
Sen benim sevgilimsin, sevsen de sevmesen de,
Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende.
Görmediğim yumuşak bir düşmanın elleri
Kafada çelik gibi fikirler dursa bile
Kalplerin eksik olmaz böyle zayıf halleri:
Bazen kendi kendimin elinden kurtulurdum,
Kalbimi bir çamurda çırpınırken bulurdum.
Sonsuzluk, sonsuz zamana sahip olmak demek değildir, zamansızlık demektir. Sonsuz aydınlığı yaşamak istiyorsan, geçmiş ve geleceği aklından çıkar, şimdide kal.
evvela;
benim rızam olmaksızın
dünyaya getirildim.
hayatta;
hayretimden başka bir şeyim artmadı.
sonra yine elimde olmadan
bu dünyadan göçeceğim.
gelmekten, kalmaktan, göçmekten
maksat ne?
hala anlamış değilim.