Mustafa Özdemir

Mustafa Özdemir
@iamustafaozdemir
Bir insan hiçbir zaman, nereye gittiğini bilmediği zamanki kadar uzun yol gidemez.
İnsanları temel olarak ayıran bir şey vardır: ruh huzuru be mutluluk arayanların inançlı olmaları gerektiğini, hakikatin peşinden koşmayı isteyenlerin ise huzurdan vazgeçip hayatlarını araştırmayı adamaları gerektiğini belirtmiştim.
Reklam
Bunalım, öz farkındalığın bedelidir. Hayatınıza yeterince derinden bakacak olursanız çaresizliği her yerde bulursunuz.
İnsanların inanç ve davranışlarını anlamak için gelenek, mitoloji ve dinden uzak durulmalıdır. Sadece o zaman hiçbir önyargı oluşmadan, insanı incelemek mümkün olabilir.

Reader Follow Recommendations

See All
Ölmek zordur. Ölümün nihai ödülü artık ölecek olmamızdır!
Bazen öğretmenler katı davranmalı. İnsanlara zor şeyler de söylenmeli. Çünkü hayat zor, ölmekte zor.
Reklam
Gizli bir hazineye bakar gibi içedönük bakışları vardı. #nietzsche
Bu cilalı porselen gibi kızda çatlak izleri görmek hoşuna gitmemişti.
Gerçekten de onura, dürüstlüğe genel olarak insana inancı sönmüştü Rayski’nin. İstemeye istemeye üzerine düşmeden, çoğunlukla ondan kaçarak -kendisine değen her şeyi sünger gibi içine çeken duyarlı yaradılışı sonucu- öğrenci bu “ masal dünyasını”.
Gerçek bir beraberliğin bir elektrik şalteri gibi istenildiğinde açılıp kapanmayacağını, başka birinin kaderinde rol oynamanın kendi özgürlüğünden de fedakarlık etmek anlamına geldiğini anlamaya başlıyordum.
Reklam
Şanssızlık, insanı alıngan; sürekli acı ise adaletsiz kılar. Nasıl ki borç verenle alan arasında daima üzücü bir taraf olur ve birinin verici ötekinin ise alıcı rolünün gereğini yapması gerekirse, hasta da kendisine gösterilen ilgiye, yakınlığa karşı gizli bir kızgınlığı, isyanı içinde taşır.
Bana tamamen yabancı olan, o güne dek hiç farkına varmadığım kadar hassas duyguların coğrafyasını keşfediyorum.
Yaşamımda ilk kez her tür bağlılığın ruhun asıl güçlerini engellediğini, insanın gerçek kişiliğinin ancak özgür olduğu zaman ortaya çıktığını anlıyordum.
Mutluluk, borcunu yerine getirmek demektir; borç ne kadar güç olursa, mutluluk da o kadar büyük olur…
Her işimiz ters gittiği zaman, ruhumuzun karşı koyunu ve değeri olup olmadığını denememiz ne mutlu şeydir! İnsan; görünmez, sonsuz kuvveti olan bir düşmanın -buna bazıları Tanrı, bazıları da Şeytan der- bizi yıkmak için saldırdığını, fakat bizim ayakta durduğumuzu sanır. Böylece de, içten her yenişimde, dıştan yenilmiş olsak bile gerçek insan, söylenmeyen bir gurur ve sevinç duyar; dış mutsuzluk, daha yüksek, daha güç bir mutluluk halini alır.
416 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.