Filozoflardan biri "Ayrılık ölümün kardeşidir." diyen birine şöyle karşılık vermiştir: "Hayır, tam aksine, ölüm ayrılığın kardeşidir."
Sayfa 191Kitabı okuyor
Kusurlu, kusurunu bilse kâmil olur.
Ruh sadece ruhla dostluk kurar. Bedene gelince, beden ağırdır ve bezdiricidir.
Nitekim ruhunu teslim ettikten sonra insanın, sevdiğinin bedenini alelacele toprağa gömmeye çalışması ve ceset daha yanı başındayken ruhun olmayışından dolayı üzülmesi bunun apaçık delilidir.
Sayfa 35
İlminde cimrilik eden, parası konusunda cimrilik edenden çok daha fazla ayıplanması gereken kimsedir. Çünkü parasında cimrilik eden, sahip olduğu şeyin eksilip yok olmasından korkar; ilminde cimrilik edense, sarf ettikçe tükenmeyecek ve yayıldıkça kendisini terk etmeyerek bir şeyin cimrisidir.
Sayfa 24
Denilebilir ki güzellik, bakılanın ruhunda bakan kimsenin kendi ruhunu bulduğu bir şeydir. Bu, güzelliklerin en üst derecesidir.
Oysa sen, demir parmaklıklar arasına düştüğün halde,
Kendini mutlu, aklını özgür sanıyorsun.
Vuslat serinliğinin sırrı mıdır içini yakan...
Sayfa 294Kitabı okuyor
Kuşkusuz en ufak engeller dahi en ateşli gayreti soğutmaya, dostluk bağına senin kadar sıkı bağlanmayan insanların belleklerindeki anıları silmeye yeterlidir.
Sayfa 38Kitabı okuyor
Dün zaten gitti, yarına çıkıp çıkmayacağımı
da bilmiyorum. Öyleyse, durup dururken ne
diye boş yere üzüleyim? Kaldı ki üzülmem
neyi değiştirir ve neye yarar? Allah bana
yeter.
İbn Hazm
Kusurlu, kusurunu bilse kâmil olur.
***
Kusursuz kul olmaz. Kusurlarının sayısını iyice azaltana ne mutlu!
***
En sık başa gelen olaylar, beklenmedik olanlarıdır.
☆Tedbir, olabilecek şeye hazır olmaktır.
Bütün bunları, insana aczini ve Yaradanına muhtaçlığını göstermek için düzenleyen Allah ne yücedir!
***
Ruh sadece ruhla dostluk kurar. Bedene gelince, beden ağırdır ve bezdiricidir.
İnsanlarla düşüp kalkmak mecburiyetinde olan kimse, aklından geçenlerin tamamını asla arkadaşına söylememeli. Arkadaşı kendisinin apaçık bir düşmanı olup çıkmadıkça da onu terk etmemeli. Her sabah samimi dostlarının ihanetini, yanlış tutumlarını bekleyerek, gözetleyerek uyanmalı. Âşikâr bir düşmandan ne bekliyorsa, onlardan da aynısını bekleyerek her an tetikte olmalı. Bunlardan hiçbiri başına gelmezse, Allah'a hamd ve şükretmeli. Farklı bir durum ortaya çıkarsa da, bu duruma kendini hazırlamış bulur ve üzüntüden kendini yiyip bitirmez.
Bu konuda sana kendimden bir örnek vereyim: Geniş zamanlarımda da dar zamanlarımda da, zengin olduğum sırada da yoksul düştüğümde de, çılgına döndüğüm anlarda da mutlu zamanlarımda da hep yanımda olan saf, pırıl pırıl, tertemiz, sadık ve çok samimi bir dostum vardı. Derken bu dostum bana karşı tutumunu en iğrenç noktaya varacak kadar değiştirdi. On iki yıllık hakiki bir dostluktan sonra, onun gibi birinden hiç beklemediğim ve hayal bile edemediğim son derece eften püften bir meseleden ötürü dostluğumuzu bitirdi. O zamandan beri de benimle barışmaya yanaşmadı. Bu durum beni uzun yıllar boyunca derinden üzdü.
Sayfa 50
Kusurlarını yüzüne vuran kişi, seninle dostluğunu devam ettirmek isteyendir. Yanlışlarını görmezden gelense senden uzaklaşmak isteyendir.
Sayfa 49
İbn-i Hâzm'a, bu yazdıkların elbet bir gün yok olup gidecek, dediklerinde, şöyle dedi:
"Sevgi kalsın, Sevda kalsın, varsın mürekkep silinsin"
