"Bir kimse ariflerden bir zâta; içinde hissettiği yanlızlık hissinden dert yandı. Ârif kendisine şöyle nasihatte bulundu: Günahlar seni yalnız ve mutsuz yaptığına göre, bu günahların sana verdiği yanlızlıktan kurtulmak istiyorsan, bütün günahları terket ve böylece ünsiyet bulasın. Bundan dolayı kalp için, günah üstüne günahın getirdiği mutsuzluk ve yalnızlık hissi kadar acı verici hiçbir şey yoktur. "
Günaha dalan kimse ; tek başına gecenin karanlığında yürüyen bir kör gibidir...
Hayâ kelimesi kök itibariyle "hayat" kelimesinden türeme bir kelimedir. Yağmura da aynı kökten gelme hemzesiz olarak "hayâ" denir. Çünkü toprağın, bitkilerin ve hayvanların yaşamı ona bağlıdır. Dünya ve ahiret hayatına aynı zamanda "hayâ" denmiştir; çünkü hayâsı olmayan Dünyada ölü, ahirette bedbahttır.
Sayfa 65Kitabı okudu
Günah işlerken Allah'tan hayâ eden kul, huzuru ilahiyeye vardığında Allah Teala onu cezalandırmaktan hayâ eder...
Bütün yaratılmışlar Allah'a secde ederken acaba akıllı olduğunu söyleyen insanı Allah'a secde etmekten, Allah'a itaat etmekten alıkoyan nedir ki???
Günahkâr kimsenin kalbi sanki bir kuşun iki kanadı arasında gibidir...
Öyle bir korku ve endişe içindedir ki; rüzgar kapıyı hareket ettirse bela geldi zanneder...