Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gizliyken Allah'ın ontolojik emrine cevap olarak varlığa bürünme hususunda her şey ibni arabi'ye göre yeterince güç ve kuvvet sahibidir.
“Hayata başlarken büyüklerimizden ilk duyduğumuz şey ninnilerdir. Bunlar ise “Bir varmış, bir yokmuş…“ Diye başlar. Tüm zamanların tecrübesi bu cümlenin içine sinmiş gibidir. Hayat gibi, zaman gibi, geride biraktigimiz her şey gibi. Hayat bir varmış, bir yokmuş gibi. Bu bir “Var mıyız, yok muyuz?“ sorgulamasını yaratan başlangıçtır.”
Sayfa 27 - Destek YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
“Neredeyse hiç kimse, eleştirilmek, öğüt dinlemek yanlışını duymak istemez. Çocuklar bile. Oysa her insan, hatalardan ve günahlardan geçmeden hakikate varamaz.“
Sayfa 22 - Destek YayınlarıKitabı okuyor
64 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
70 bin kelime-i tevhid fazileti
Muhyiddin İbni Arabi Hazretleri, 70 bin Kelime-i Tevhid çekmiş, fakat sevabını hiç kimsenin ruhuna bağışlayıp hediye etmemişti. Duası edilmemiş öyle bekliyormuş. Bu muhterem zat, bir gün bir ziyafette yemek yerken, hâl ve keşif ehli, irfan sahibi bir gencin, elini yemeğe götürür götürmez ağlamaya başladığını görmüş. O gence : “Ne oldu, bir derdin mi var? Hasta mısın, bir yerlerin mi ağrıyor?” falan diyenlere genç: “Cehennemi gördüm Annemin orada azap çektiğini gördüm, görüyorum onun için ağlıyorum” diye cevab vermiş.Allah (CC) dostu okuduğu Kelime-i Tevhid'in sevabını hemen bağışlamış: “Ya Rabbi (CC) Biliyorsun ki, Tevhid kelimesini (Lâilâheillallah) cümlesini 70 bin kere okudum. İşte onun sevabını bu çocuğun annesini ruhuna azabtan kurtulması için hediye ediyorum” diye hediye etmiş.Allah(CC) Hzleri’nin sevgili kulu bu hediyeyi eder etmez, çocuk gülümsemiş ve “Annem cehennemden kurtuldu” diye sevinmiş. Ve yemek yemeye başlamış.Allah (CC) dostu bu muhterem zat: “70 bin Kelime-i tevhid'i okuyan ve okuyup başkasına hediye edildiği takdirde cehennem azabından kuruluşa sebep olur” Hadis-i Şerifi aklıma geldi ve okudum ve Hadis'in doğruluğunu kendi gözlerimle gördüm” demişti. Ey Hak yolcusu kardeş Kelime-i Tevhid okuyan cennete girecek ve Allah (CC) Hzleri’nin lütfuna erecektir .70 bin Kelime-i Tevhid okumak Allah (CC) Hzleri’nin dostu ve ehli olan muhteremlerce malumdur .Hatta halkımız arasında 70 bin Kelime-i Tevhid okumak meşhurdur
Nurlu Öğütler
Nurlu ÖğütlerMuhyiddin İbn Arabi · Şadırvan Yayınları · 2010166 okunma
İbni Arabi'nin kabrinin keşfi ile ilgili o meşhur menkıbe : 1516 yazında Mercidabık savaşında Memlükleri mağlup ederek Biladüşşam bölgesindeki Osmanlı fütuhatını başlatan Yavuz Sultan Selim Mısır'a doğru yoluna devam ederken Şama uğramış. Muhittin İbni arabi'ye Nispet edilen bir kitapta gördüğü " Sin şina girince mim ortaya çıkar " ibaresini şeyhin mezarının bulunacağına işaret sayan Yavuz bölgedeki kabristiyanları ziyaret etmeye başlamış. Derken bir gece rüyasında İbni Arabiyi görmüş. Şeyh Muhyiddin ona "Ya Selim! senin gelmeni bekliyordum, nihayet geldin Mısır'ın fethini sana müjdeliyorum. Sabahleyin siyah bir ata bin o at seni bana getirecek. Kabrini bulduğunda üzerime bir camiyi ve İmaret inşa ettir."demiş. Yavuz sabah olur olmaz siyah bir ata binmiş. Kasyunun eteklerine doğru yürüyen at, Salihiyeye gelince ısrarla bir çöplüğü eşelemeye başlamış. Sultan'ın emriyle çöplük kazılınca "bu Muhyiddin'in kabiridir" yazılı bir taş bulunmuş. Etraf temizlenmiş mezar ortaya çıkarılmış. Kabrin üzerine bir cami ve İmaret yapılmasını emreden Yavuz Mısır seferinden dönüşte 1518'in şubatında kılınan Cuma namazıyla caminin açılışını bizzat gerçekleştirmiş.
İbni arabi
Karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu zamandır.!
Reklam
İbni arabi
Ben kuluma ancak onun inandığı surette görünürüm.
Sırlı Beş Ayet .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Beş Ayetler Ve Sırları ( Ayet-i Hamse ), Onar Kaflı Beş Ayeti Kerime İçerisinde On Tane ق ''Kâf'' Harfi Olan Beş Âyet-i Kerîme ve Faziletleri Şeyh Abdülvahid k.s.a. der ki : Bu beş ayetin her birinin içinde on(10) ar adet Kaf harfi vardır. Kaf harfinin cümle ebced adedi yüz(100) dür. Toplam 5000 adet olur. Hak
Bir varmış bir yokmuş
Tüm zamanların tecrübesi bu cümlenin içine sinmiş gibidir. Hayat gibi, zaman gibi, geride bıraktığımız her şey gibi. Hayat bir varmış, bir yokmuş gibi. Bu bir “Var mıyız, yok muyuz?” sorgulamasını yaratan başlangıçtır.
Herşeyin başı Bilgi
Bilmeden bulamazsın, Bulmadan olamazsın. Bilenler buldular, Bulanlar oldular. #Muhyiddin İbn_i Arabi
Reklam
Nasipsizlikten sana sığınırım Allah'ım.
İMAN لا İLE BAŞLAR TAĞUT NEDİR? ALLAH SEVGİSİ ile TAĞUT SEVGİSİ ASLA BİR ARADA BULUNMAZ. “(Ey Peygamber!) Sana indirilen ve senden önce indirilmiş olan Kitaplara inandıklarını iddia eden şu ikiyüzlülerin hâllerine bir baksana; (hem Müslüman olduklarını söylüyorlar, hem de Kur’an’ın hükmünü terk edip) tağut’un, (yani Allah’ın hükümlerini hiçe
Bütün bu yolculuk kendimden kendime imiş.
“Pahalılığın, vebanın, yenilgilerin tek sebebi, Hazreti Peygamberimiz zamanındaki İslam'ı unutup, Müslümanlık diye başka kitaplara ve yalanlara kanıp inanmamızdır. Hazreti Muhammed zamanında mevlit okutmak mı vardı? Ölüye kırk töreni yapmak, ruhu için helva ve lokma döktürmek mi vardı? Hazreti Muhammed zamanında Kuran-ı Kerim'i şarkı gibi makamla okumak mı vardı? Minareye çıkıp sesim ne kadar güzel, Arapçam nasıl da Arap gibi deyip kibir kibir kibirlenerek, zenne gibi kırıta kırı ta makamla ezan okumak mı vardı? Mezarlara gidip yakarıyorlar, ölülerden medet umuyorlar, türbelere gidip putperestler gibi taşa tapıyorlar, bez bağlıyorlar, adak adıyorlar. Bu akılları veren tarikatçılar mı vardı Hazreti Muhammed zamanında? Tarikatçıların akıl hocası İbni Arabi, Firavun'un imanla öldüğüne yemin edip günahkâr olmuştur. Tarikatçılar, Mevleviler, Halvetiler, Kalenderiler, çalgı çalarak Kuran-ı Kerim okuyup, çocuk oğlan hep birlikte, dua ediyoruz diye raks edip oynayanlar, bunlar kâfirdir. Tekkeler yıkılmalı, temelleri yedi arşın kazılmalı, çıkan toprak denize dökülmeli ki ancak oralarda namaz kılınabilinsin.”
“İnsanlar öğüdü kendi nefsinden değil genelde başkasından alır. O zaman nefsin ayıplarını duymaktan keyif duyar. İşte bu nedenledir ki hitap ederken bir şahsı hedef almadan konuşulmalıdır. Söylediğinin etkisi böyle daha yüce olur. Ama bir öğüdü bir kişiye doğrudan söylersen buna nefsin müdahale ettiği gibi, dinleyenin nefsi de müdahale edecektir. Nefis hemen kibirlenir. Neredeyse hiç kimse eleştirilmek, öğüt dinlemek, yanlışını duymak istemez. Çocuklar bile… Oysa her insan hatalardan ve günahlardan geçmeden hakikate varamaz. Hakikat, günahla irtibatı kesilenin varabileceği bir mesafede değildir. Ancak insanların değişimi, yanlıştan doğruya, günahtan sevaba geçişi kolay değildir. İnsanlara neyi yapmaları gerektiğini söylemekse gören göz için çok kolaydır. Ancak mesele söylemek değil. Mesele söylenilenin anlaşılması, kabul görmesi ve iyiliğini istediğiniz için öğüt verdiğinizin hayatında, sizden aldığı dersle iyilik kapılarının açılmasıdır. “
Sayfa 22 - Destek YayınlarıKitabı okudu
“Nefis, kendi ayıplarını görmez; başkalarının kusurlarını görür. Dolayısıyla senin bir tek hususla ilgili öğüdün, yalandan tutun nifaka kadar, birçok günah işlemesine yol açar. Söyle ey dostum! Bugün öğüt veren birinin dostu var mıdır? Kusurları araştırma ve tahkike başladığımdan beri canlılar içinde bir dostum kalmadı.”
Sayfa 23 - Destek YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.