Bu tür kuramlar Soranus’ıan sonra da uzun süre var olımaya devam etti ve bir metinden ötekine neredeyse kelimesi keliimesine tekrar edildi durdu. Ancak 11. yüzyıl başlarında yaşaıyan
ve Batı Dünyası’nda Avicenna* olarak bilinen dâhi lranlıı bilimci ve fizikçinin gelmesiyle birlikte, vajinayı Soranus’tan çok farklı bir şekilde görmeye başladık. Rahmin anatomik yapusını anlattığı bir bölümün sonunda lbn-i Sina, kızlığı bozulmaıdan önce bakire bir kızın rahminin ağzında damarlardan ve taşırı
hassas bağ dokulardan örülmüş zarlar olduğunu söyler, lddiasina göre bunlar kızı “bozan” adam tarafından parçalandığında içlerindeki kan da dışarı akar. Cremonalı Gerard tarafımdanyaklaşık olarak 12. yüzyılın ortalarında Latince’ye çevrilen
lbn-i Sina’nın bu açıklaması, kadın bekâretinin fiziksel yönlerinin belirlenmesinde en etkili ikinci model olmuştur.