Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.32
İbrahim Pür
İbrahim Pür
@ibra_pur
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Psikoloji, felsefe, teolojiΨ - Ω
Ψ - Ω
Kayseri
23 Aralık
23 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
·
Puan vermedi
Descartes açık seçik bilgiye ulaşmada kuşkuyu direkt yöntem olarak belirler. Bu kuşku var olmak için zorunlu bir neden olmalıdır, tıpkı Ben’in Tanrı karşısında, bedenin ise ruhlar âleminde konumlanması gibi var olmak için de var olmanın çelişkisini bütünüyle anlamalıyız. Kuşku duymuyorsam zaten hiçbir şey üzerinde düşünmüyorum demektir. Eğer tüm düşünce kendinde ilkeleri bir araya getirmiş ise sonuçta varlığı yadsınamayacak bir düşünen özne ortaya çıkacaktır. Böylelikle modern düşüncenin kendine sıklıkla referans aldığı bir yöntem ve bilimlerin doğuşuna eşlik eden bir felsefe skolastik bir dünyadan yolunu tamamen ayıracaktır:
Kural bir, kesin olarak doğru olduğunu bilmediğim hiçbir şeyi doğru kabul etmemektir; yani aceleci davranma, önyargılardan özenle kaçın ve yalnızca zihninin açık ve seçik olarak gördüğü ve bir daha şüphe duymayacağım şeyleri kendi yargılarına dahil et.
Kural iki, ele aldığın her bir zorluğu mümkün olduğu kadar veya onu daha iyi anlaman için gerektiği kadar küçük parçalara ayır.
Kural üç, en basit ve bilinmesi en kolay şeylerden başla, en karmaşık şeylere kadar kademeli olarak ilerle, düşüncelerini belli bir düzen içinde yönet; birbirini doğal olarak izlemeyen veya öncelemeyen şeyleri belli bir sıraya göre incele..
Son kural da şu, her aşamada bütünlüklü hesaplamalar ve genel denetlemeler yap ve böylece herhangi bir şeyi unutmadığından emin ol..
İyi okumalar..
151 syf.
·
Puan vermedi
Gazali'nin akılcılığı, Ehl-i Sünnet taraftarlarına kabullendirmede büyük bir katkısının olduğunu düşündüğümü söyleyerek başlamak istiyorum..
Bu eserde onun epistemolojideki şüpheciliğini görüyoruz; kendisi, aklın ve duyunun bizi yanıltabileceğini söyleyip bunları örneklerle ispatlıyor. Batıniliği yeren diyalogları, kelamın hakikate erişmek için niçin tercih edilemeyeceğini, Felsefecileri yererek Aristo geleneğini takip eden Farabi gibi filozofların niçin yanlış yolda olduğunu ve Tasavvuf ile hakikate, doğruya nasıl ulaştığını anlattığı, Gazali'nin otobiyografisi de diyebileceğimiz bu eseri muhakkak okuyalım. Üstada rahmet olsun..
128 syf.
10/10 puan verdi
İslam'ı yalnızca bir din olarak değil de hayatımızın her noktasına entegre edilmesi gereken bir felsefe, ahlak ve düzen olarak görüyor üstad. Bu minvalde kişinin pratikte, bu dinin gerektirdiklerini tam anlamıyla yerine getirmeye çalışmasının önemini vurguluyor. İslam dinini yeniden canlandırmak için geçmişi, yani geleneği terk etmeden, ancak oraya da saplanıp kalmadan çağın şartlarını da gözeterek tüm Müslümanlar ile birlikte hareket etmenin gerekliliğini çünküleri ile anlatıyor üstad. Düşüncelerinin temellendirmesini de Müslüman ülkelerin izlediği politikalar ve bunların getirileri ile yapıyor. Özü ve hafızayı kaybetmenin örneğini haklı olarak bizim ülke üzerinden veriyor, buradan ülkemizde yapılan inkılapların yanlış olduğuna ikna edici kıyaslar seriyor gözlerimizin önüne.. İslami yenileşmenin niçin gerekli olduğu ve hangi yolla olabileceği üzerine düşünmek ve Aliya'nın davasını anlamak için okunacak ilk kitap bence, iyi okumalar..
Okur Takip Önerileri
290 syf.
9/10 puan verdi
Dostoyevski dedemin alışık olmadığımız içerikteki bir romanı.. Daha önce okusam da bugün tekrar açıp bakınca bana hissettirdiği fazlaca duygunun olduğunu anımsayıp bir inceleme yayınlama isteği duydum. Kitabın üzerimde bir tesir bırakmış olmasının en büyük sebebi, kesinlikle baş karakter Foma Fomiç'in yaptıklarıyla size sinir krizi geçirtiyor olması. Gariptir ama insanlar onlara; en kötü, en sivri, en açık sözlü olan insanları daha çok el üstünde tutuyorlar. Foma da kendini beğenmiş ve insanların burnundan getirten bir tip ama bir önceki cümlede de belirttiğim gibi bu özelliklerine rağmen kendisini insanlara neredeyse mesih ilan ettirecek kadar kurnaz.. Ben kitabı sevdim, eminim siz de seveceksiniz ki zaten ben Dostoyevski imza atsa okurum..
519 syf.
10/10 puan verdi
Tıp doktoru olup İslamiyetle sonrada tanışan Altay Cem Meriç ağabeyimi sosyal medyadan tanıdım. Felsefe, mantık ve Arapça'daki seviyesini bayağı yukarılarda gördüğüm için kendisinin kaleme aldığı bu kitabı hemen okuyup bu kitapla ilgili naçizane bir inceleme yazmak istedim. Kendisi bu kitapta nübüvveti ispata farklı bir yolla kalkışmış ve bir nevi "düşman itirafı" diyebileceğimiz şekilde bu delillendirmeyi oryantalistleri kaynak alarak yapmış, "Gençler deist oluyor" gibi iddialar ne kadar doğru bilmesem de insanın muhakkak bir anlam ya da hakikat arayışında olduğunu düşünüyorum. Bu hakikat ve anlam arayışında size yol göstereceğini düşündüğüm bu kitabı kesinlikle okuyun, bana ve yazarına da dua edin..
