Herkese merhaba !!! Sizi fazla meraklandırmadan hemen konuya geçeceğim :
Batılı anlamda , batı tarzında ilk Türk tiyatrosu Şair Evlenmesi. Kitap çok ince olmakla beraber çok eğlenceli fakat sanki okurken hep bir şeyler eksikmiş gibi hissedebiliyorsunuz. Olaylar hemen oldu bitti gitti tarzı, özetleme tekniği biraz fazla kullanılmış gibi geldi. Nikahı kıyan adam Ebulaklaka biraz ikiyüzlü bir karakter :D Verdiği karardan vazgeçip rüşvet ile bir şeyler yapan(spoiler vermek istemiyorum) bir karakter. Ama bana göre mahallenin sürü psikolojisinde olması hoş değildi. Gerçekten sürü gibi birbirleri ne derse kabul ediyorlar ya da biri bir şeyi reddetti mi herkes reddediyor. Kitap daha farklı ve güzel olabilir mi? Bence evet ama bu kitap edebiyatımızın değerli parçalarından biri. Yanlış anlaşılma varsa hemen kısa bir özet geçeyim; kitabı beğenmedim değil, çoğu kitapta olduğu gibi hoşuma gitmeyen yerlerden 3 puancık kırdım ama okunur mu diye sorarsanız tabii ki okunur çok da hoşunuza gidecektir. Gönül rahatlığı ile söyleyebilirim kitap çok sürükleyici. İçime sinmedi hep olumsuz yönlerden bahsettim şunu söylemeden geçemeyeceğim: karakterleri çok samimi ,içten,komik. Kesinlikle karakterleri seveceksiniz. Bir ilk olduğu için çok fazla eleştirmeyi yanlış buluyorum. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar ♡♡♡♡
Bir de yüz görümlüğünü nasıl etmeli? Adam sen de, o da kolay. Şöyle bir kaç beyit veriveririm olur biter:
"Bir kumrusun sen tab'a muvafık
Yapsam yuvanı sinemde layık
Can ü gönülden ben oldum aşık
Yapsam yuvanı sinemde layık"
Benim gibi fakir bir şairin vereceği yüz görümlüğü bu kadar olur.
kital ilk tefrika edilen eser ve tiyatromuz olan Şair Evlenmesi'nin tahlilini içeriyor. Kitapta aynı zamanda orijinal Osmanlıcası, Türkiye Türkçesi hali de bulunuyor. Güzel olan Kumru'nun yerine çirkin ve yaşlı Sakine'nin Müştak Bey'e kaktırılması hikayesini okuyorsunuz. Geleneksel Türk tiyatrosuyla modern avrupai tiyatronun birleşmiş hali. Ayrıca din adamlarının yozlaşması konusunda da sert bir eleştiri. İyi okumalar.
Şair Evlenmesiİbrahim Şinasi · Kesit Yayınları · 201615,9bin okunma
Yukarıda belirttiğimiz olaylarla ileri sürdüğümüz görüşleri özetlersek, gelecek konular tesbit edilmiş olur: Dil sahasında Türkçülük fikrinin ilk şuurlu izleri İbrahim Şinasi Efendi'nin eserlerinde görünür. Şinasi'nin Türkçülük fikri, dilin edebiyat şubesinde Ziya Paşa, lûgat şubesinde Ahmed Vefik Paşa, filolocya tedkiklerinde Mustafa Celâleddin Paşa taraflarından işlenir. Ahmed Vefik Paşa'da «Bütün Türklük -Panturquisme-» temayülünün bazı izleri görülmektedir; Celaleddin Paşa'da ise Türk filolocyasından başka, Türk «yalnız Osmanlı Türk'ü değil, umum Türk» etnolocya ve tarihi ile de uğraşır. Osmanlı ülkesinde ilk defa Batı kaynaklarından alınarak Türk tarihine, Türk etnolocyasına dair yazılan eser, Celaleddin Paşa'nın «Eski ve Yeni Türkler» adlı filolocya, etnolocya, tarih ve siyasetten bahseden kitabıdır; ilmî özellikleri tamamen taşımıyan bu eser, Türk ruhiyle Türk menfaatlerini savunmak amaciyle yazılmış olmakla beraber, Fransızcadır.