Aile yuvasında ebeveynlerin gözetleyici ve koruyucu duruşlarından geri adım atmaları ardında ne gibi ahlaki kırıntılar bırakırsa bıraksın, tüketici pazarları her türlü aile şöleninin ya da dini, milli tatilin, çocukların hayallerini süsleyen pahalı hediyeler üzerinden savurganlık edilecek bir olaya dönüştürülmesini, sanki akranlarıyla dükkanlardan alınma toplumsal fark yaratan markaları birbirlerine göstermede vahşi bir rekabet içindelermiş gibi, günden güne çocukların üstünlük yarışının desteklenmesini, geliştirilmesini, bu suça ortak edilmesini teşvik ediyor.