Uzun bir zaman önce elime geçen bir eser “ Çevre Bir Emanettir “ ve onunla karşılaşmam bir kitapçıda veyahut internette yapılan kitaplara dair bir araştırma neticesinde değil. Çalışmış olduğum kurumda formalite icabı konulan kütüphanenin bir köşesinde kırgın, tozlanmış bir eserdir. Vefanın ışığının dokunmadığı..
***
Kaliteli bir kağıt yapısına
İnsanlıkta çığır açan icat, keşif, buluş, fikir vb sahiplerinin nerdeyse hepsi, toplumlarının, devletlerinin veya çağlarının dışladığı insanlar...
Bir diğer deyişle "anormal" insanlar..
Oysa tüm örgün eğitimler ve sosyalleştirmeler hep "normalleştirmek" (normal kabul edilene göre şekil vermek ) için yapılır. ...
Sol beyin lobu; mantıklı düşünme, konuşma, matematik işlemleri, sayılar ve analiz, yazıları değerlendirme, eleştirme gibi görevleri yapıyor.
Sağ beyin yarım küresi; yenilik, keşif ve icat yapma, hayal kurma, hacim, müzik, ritim, sezgi, yaratıcılık, renklerle ilgili algılamalar, soyut algılamalar ve benzeri görevleri yerine getiriyor.
Başarılı insanlar, beyinlerinin sağ ve sol loblarını birlikte geliştirip kullanıyorlar. İki beyin yarım küresi, birlikte ve uyum içinde kullanılırsa kişisel yetenekler olağanüstü bir şekilde gelişir.
*Bilim ve Eğitim Ruhu*
Bilimsel bakışı neden önemsiyoruz ve öngörüyoruz?
Taklitçi değil, teslimiyetçi değil, durağan değil, statik değil. Tesadüfe yer vermez, raporlanabilir, tekrarlanabilir, ölçülebilir, denetlenebilir, aktarılabilir sonuçların olmasını şart koşar.
Oturmuş ve kabul edilmiş bir terminolojisi, metodolojisi vardır.
Sunduğu
Erhan yazmıştır.
7.
Luis’in odadan çıkmasıyla Profesör Alex düşüncelere daldı. Ne hayallerle yola çıkmışlardı,Sonuçları ne olmuştu?Büyük bir keşif yapmanın
Bilimkurgu-Çizgiroman ve Manga Etkinliği kapsamında yapacağım ilk incelemem olacak. Bilimkurgu’nun ilk örneklerinden olan Mary Shelley‘nin Frankenstein’ı ile inceleme yolculuğumuza başlıyoruz. #28996895
Bu kitabı okumadan önce, Netflix üzerinden yayınlanan The Frankenstein Chronicles dizisini izlemenizi tavsiye ediyorum. Dizide Londra’nın o
Kitabı okurken WOW falan dedim gerçekten bir filmi izlersiniz ya böyle gerilim yaşarsınız aynen o şekilde hisse kapıldım. Burada belirtiğim gerilim şöyle acaba neler olacak kitap nereye varacak gibi duyguların yarattığı gerilimdi.
Dan browun bu eserinde yine din ile bilimin kesişmesi çok güzel şekilde ifade ediliyor. Melekler ve Şeytanlarda da böyle bir tema vardı. Lakin orada Kilise ve Bilimin Tanrıyı kabul etmesiydi.
Burada Tanrının olmadığına ve evrenin temel 2 sorusu üzerine durulmuş.
NEREDEN GELDİK ? NEREYE GİDİYORUZ ?
Kitap esas bilim adamımız Edmond Kirsch'in üç büyük din adamına gidip Tanrının varlığını sorgulayan bir keşif yaptığını anlatmasıyla başlıyor. Tabi ki 3 büyük dinin liderleri böyle bir icadın dünyaya duyurulması karşı çıkıyor. Çünkü böyle bir icat bütün inançları ve inananları derinden sarsacaktır.
Bu kitap'da yine esas oğlanımız Robert Langdon ve yanında yine ona eşlik eden güzel bir bayan mevcuttur.
Her kitabında olay dünyaya ses getirecek niteliktedir yazarın ama gel görün ki böyle bir şey asla olmaz. Ama sizi hikayenin sonuna götürürken heyecan inanın doruklarda oluyor.
Yazar yine sanat tarihi ve sanatsal mekanlar konusunda tabiri caizse döktürmüş ve hayal gücünüzü zorluyor.
Kitapta en sevdiğim cümle şuydu: "Din ile bilim rakip değildir. Onlar aynı hikayeyi anlatmaya çalışan farklı dillerdir. Bu dünyada ikisine de yer var."
BaşlangıçDan Brown · Altın Kitaplar · 201722,4bin okunma