İbrahim Kaygın

İbrahim Kaygın
@icazkar
Yokluğun soluk sokaklarında savrulan bir seyyah oldum, ayaklarım yerden kesilirse; kalkamam! Bataklığın içinde tutunacak bir dal ararken, herkes kendi ütopyasında süper kahraman! #143002100
İslâm’a, Kur’an’a karşı olanlar, Mü’minlere zulüm, baskı yapanlar, Kabirde “Rabbim Allah” diyemezler, Dinini, peygamberi bilemezler, Onlar için dua etmek günahtır, “Allah rahmet etsin” demek yasaktır. Çünkü Allah duayı yasakladı, “Velâ tekum alâ kabrih” buyurdu. Onlara dünyadan hiç sevap gitmez, Kabir azapları hiç hafiflemez... Kıyâmete kadar azap çekerler, “Ah! Yalan dünyaya aldandık” derler...
Sayfa 30 - Ahmet Tomor, Adapazarı, 1443 / 2021, 22. Baskı, s. 30Kitabı okudu
Reklam
Allah’ın (c.c.) takdir ettiği vakit gelince makam, yetki hayal oluyor. Mal, mülk, servet ellere kalıyor. Çağdaşlık masalı serap oluyor ve teknoloji çaresiz kalıyor. Abdest almaya, namaz kılmaya ve ölümü hatırlamaya engel olan işler dünyada kalıyor ve Azrâil (a.s.) tatlı canımızı alınca adımız sadece CENÂZE oluyor.
Sayfa 9 - Ahmet Tomor, Adapazarı, 1443 / 2021, 22. Baskı, s. 9Kitabı okudu
Gece, gündüz demeden çalıştığın, Helâl, haram demeden kazandığın, Belki de sevmediğine kalacak? Hesabını Allah sana soracak!
Sayfa 18 - Ahmet Tomor, Adapazarı, 1443 / 2021, 22. Baskı, s: 18-19Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
• Britanya Filistin'i işgal ettiğinde Filistin topraklarındaki Yahudi nüfusu 50 bin civarındaydı. 1947'de ise sayıları toplam nüfusun yüzde 31'ine denk gelecek şe­kilde 600 bin civarına yükseldi. Çünkü Britanya, Yahudi göçüne tüm kapıların açılması için destek çıkmıştı. • Osmanlı devrinin sonlarına doğru Yahudiler 600 bin dönümlük araziye sahipken, Britanya'nın zuhuruyla sahip oldukları arazi miktarı 2 milyon dönümü bulmuş­tu. Öyle ki, manda hükümeti devlete ait topraklardan bir buçuk milyon dönümlük araziyi onlara hibe etmişti. Ka­lanları ise Osmanlı döneminde bazı Lübnanlı ve Suriye­ liler'in zimmetlerine geçirdikleri toprakları satın aldılar. Böylece Yahudi yerleşimlerini inşa etmek için köylerdeki binlerce çiftçiyi kendi toprakları ve köylerinden kovdu­lar. • Britanya'nın Filistin'den çıkışından hemen önce, 14 Mayıs 1948 Cuma günü öğleden sonra saat dörtte Yahudiler herhangi bir sınır çizgisi belirtmeksizin devletlerini kurduklarını ilan ettiler. Hala herhangi bir sınır be­lirtmiyorlar ki, böylece "vadedilmiş" topraklar dedikleri ve İsrail'e ait olduğunu iddia ettikleri toprakları Arab­lar'ın elinden alıp özgürce kendi zimmetlerine geçirsin­ler.
Sayfa 30 - Kökler Yayınları, İstanbul 2018, s:30Kitabı okudu
Britanya güçleri, 1917 Temmuzu'na kadar Filistin top­raklarına güneyden girme girişiminde başarısız olmuş­lar ve yine Gazze'ye iki defa saldırmışlardı. Ancak yine emelleri boşa çıkmıştı. Çünkü Arab askeri Osmanlılarla omuz omuza işgalcilere karşı savaşmıştı. Ne zaman ki, Arablar Osmanlılara arkalarını döndüler ve Britanya'nın kuyruğuna takıldılar, durum değişti. Furayh Abu Mu­deyyin Gazze, Refah, Bi'r Seb' gibi bölgelerde Ariş ve Gazze'yi işgal etmekten aciz kalan Britanyalılara yardım ederek Osmanlı ordusuna karşı bedevi birliklerini ko­muta etti. Bir anda Arabları kendilerine karşı savaşırken gören Osmanlı ordusu şoke oldu. Böylece Edmund Al­lenby komutasındaki Britanya kuvvetleri Ariş'i işgal et­miş oluyordu. Ekim 1917'de de Refah, Han Yunus, Gazze, Yafa, Beyt Lahm ve Halil işgal edilmiş bulunuyordu. 9 Kasım 1917'de Britanya kuvvetleri artık Gazze içle­rindeydi ve insanlar General Allenby'i karşılıyordu. O ise şu cümleyi kuruyordu: "Bugün Haçlı savaşları bitmiştir!"
Sayfa 29 - Kökler Yayınları, İstanbul 2018, s:29Kitabı okudu
Reklam
Reklam
238 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.