milyon kere ölmüşüm ben
inanıp bekleyerek, bekleyerek
odanın birinde
tavandaki çatlaklara bakarak
telefon bekleyerek, bir mektup, bir kapı çalışı,
bir ses, bir nefes .
o, gece kulüplerinde yabancılarla dans ederken çıldırmışım kafamın içinde...
bir aşkın kollarından çıkıp bir diğerinin kollarına
çarmıha gerilmiş ölmek hiç de hoş değil, karanlıkta adının fısıldandığını duymak çok daha güzel.