En beğendiğim distopya tarzı-ben kısaca buna karanlık gelecek diyorum-1984 adlı romandı.Son zamanlarda bu tarz kitaplar çoğaldı.İçgüdü de bu tarz ama diğerlerinden biraz daha farklı.Teknolojinin ya da diktatörlüğün yeraldığı bir dünya yok. Davranışları değişen hayvanlar başrolde.Dersine iyi çalışan bir yazar görüyoruz karşımızda.İnsanı hayal dünyasına götürüp çok şişirebileceği,kabuslarda sınır tanımayan bir roman olabilecekken ayakları yere basan bir roman olmuş.Şişirilmiş kahramanlar da yok.Ama bu kitabın sürükleyiciliğini etkilemiyor.Kısa sürede okuyorsunuz.
Hayvanların saldırganlığından dolayı vahşet dolu sayfaları çok hızlı geçmeye çalışsam da etkilenmedim dersem yalan olur.Hayatımızda yeterince gerginlik varken bu kitabı niye okudum derseniz;tüm içtenliğimle şöyle cevap vereceğim:İndirimli kitaplardaydı.Kitapçı olmadan önce de marketten kitap almazdım,şimdi de almıyorum.Fakat tatile gitmeden önce uğradığım markette indirimli kitapların arasında
görünce dayanamadım-Fiyatı 20 liradan 7 liraya düşmüş-.Okumanızı önerir miyim,gerilim tarzını seviyorsanız evet.Ama daha ziyade insan doğa çevrecilik ekseninde dolaştığı için öneriyorum.
İçgüdüJames Patterson · Nemesis Kitap · 201431 okunma
“Böyle bir aşkın anımsayabildiği kadarıyla, başlangıçta iki cinse bölünüş hayatı kutuplara ayırdı. Erkek ve kadının yaratılışı bir ayrılık, yeni tür bir eksiklik duygusu oluşturdu. Cinsel içgüdü kutupları birbirine çeken çekim enerjisiydi. İnsanın hayal gücü ve belleği oluşur oluşmaz, bu çekime sahip olup sürdürme isteği kendini aşk adıyla sunmaya başladı. Böyle bir aşk bir bütünleşme umudu aşılıyor ve enerjisini gerçeğin can evinden aldığını söylüyordu. Bütünleşme umuduyla birlikte evin tekrar kurulabileceği umudu da gelişti, ama ev o ev değildi artık. İşte bu yüzden, modern çağda evden yoksun olduğumuz zamanlar, aşkın titreşimlerini bir
başka zamankinden çok daha yoğun duyarız.”
Benim de kotu yanim bu iste... Bir seyi cok sevdigim zaman bir anda benimsiyorum ve belki de analik ic gudusuyle inanilmaz bir koruma ihtiyacina giriyorum.
Son gunlerde bu icgudu ile herhangi birinizi, kisisel hak ve ozgurluklerini ihlal etmek suretiyle kirdiysam affola.. Bir daha bu konuda yorum yapmiyorum... Vermis oldugum gecici rahatsizliktan oturu de kusuruma bakmayin.
Hatta kisa bir sure izninizle kafami dinlemek uzere mola veriyorum buradaki sohbetlere..
Seneye gorusmek uzere.. Herkese simdiden hosgorulu, saygili ve sevgi dolu mutlu yillar dilerim.
Öğrencilerinin Mundus adını verdiği Raimund Gregorius alışkanlıklarının esiri, tek düze bir yaşam süren, mesleğinde başarılır bir antik diller öğretmenidir.
Yağmurlu bir havada çalıştığı liseye yetişmeye çalışırken Kirchenfeld köprüsünde bir kadına rastlar. Kadınının köprüden atlamak üzere olduğu hisseder ve engellemek için ona doğru koşar.