İçgüdü her yerde bir amaç yahut hedef fikri ile ortaya çıkar ancak bir amaçtan yoksundur.Tabiat eylemde bulunan kişi amacı anlayacak yetiye sahip olmadığında ya da bu amacın peşinden gitmek istemediğinde içgüdü devreye sokar.
“ En temel duygusal gereksinmemiz aşık olmak değil, birbirimiz tarafından gerçekten sevilmek, bir sevginin içgüdü ile değil, akıl ve seçimle büyüdüğünü bilmektir. ”
Insanoğlunun içinde gezmek ve yeni keşifler yapmak arzusu bunları bir kısır döngüye çevirip, geleneklerle sınırlandıran ve çevresinde olan bitenle ilgilenmemeye zorlayan bir içgüdü ile engelleniyor.