Çocuğun büyümesiyle baba rolü, öğretmenler ve diğer otoriteler tarafından yerine getirilir. Onların emir ve yasakları ego idealinde güçlü bir biçimde kalır ve moral sansürün çalışması vicdan formunda sürer. Vicdanın talepleri ve egonun aktüel performansı arasındaki gerilim, bilinçdışı bir suçluluk duygusu olarak yaşanır. Vicdan ya da bilinçdışı suçluluk duygusu, aynı zamanda süperegonun egoya hükmetme biçimidir.