Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biz bütün doğrularımızı başkalarının yanlışlarında kaybettik Oysa biz hiç kimseye hiçbir yanlış yapmamıştık Ardıç kuşlarının yuvasını yapmasına yardım etmiştik, Yuvasız kedileri beslemiştik, Kırlangıçları beklemiştik senelerce, Gelmeyeceklerini bile bile Biz bütün yollarımızı dar yapmıştık, Daha çok ağaç yeşerebilsin diye Biz solmasın diye çiçekler ağlamıştık sessizce Yolmuştuk dikenleri çıplak ellerimizle Masum bir çocuk var içimizde O büyümedi bizimle, büyütmedik onu, Kirletmedik Kirlenerek büyüyen dünyaya inat, Bir çocuk saklıyorum içimde Seni bir de... Murat Şahan
Reklam
Bir şehre ait olmak gelmez elimden İçimde bi' çocuk var hep gitmek isteyen
İçimde incinmiş bir çocuk ağıdı, Avuç avuç cam kırıkları gözbebeklerimde, Düşmemek için kendime tutunuyorum. Şükrü Erbaş
Sayfa 213 - HayatKitabı okuyor
şimdi arkama dönüp baktığımda fark ediyorum, ne kadar tazeymiş yaralarım. ne kadar hazırmış kanamaya, ne kadar hazırmış kabuk bağlamaya. nasıl da bir çocuk gibi bekliyormuşum dönmeni, dönebilme ihtimalini, dönsen bile her daim hissedeceğim eski seni özlemeyi. aslında nasıl da iyi biliyormuşum dönmeyeceğini, gelsen de içimde koca bir dünya yüküyle yaşayacağımı. ama işte olay da tam şurası, bunlara rağmen neden istedim dönmeni, neden bekledim eski seni, neden istedim sevmeni. ben bilmiyorum. sende bilme. artık seni tanımıyorum. artık beni tanıma
..başına böyle korkunç bir olay gelmiş biri olarak, içimde O'na karşı bırakın sığınma arzusunu, en ufak bir isyan, bir itiraz hissi dahi taşımıyorum. Ama bu kayıtsızlık, bu hiçlik gibi içimi kemirip duran şey, zamanla canımı yakmaya beni huzursuz etmeye başlamıştı. Yeniden, bir çocuk gibi inanmak istiyordum Allah'a.
Reklam
Oaristys
Ey hatırası içimde yemin kadar büyük, Ey bahçesinin hoş günlere açık kapısı Hâlâ rüyalarıma giren ilk göz ağrısı, Çocuk alınlarda duyulan sıcak öpücük. Ey sevgi dalımda ilk çiçek açan tomurcuk, Kanımın akışını yenileştiren damar, Gül rengi ışıkları sevda dolu akşamlar, İçimde yeni bir fecir gibi doğan çocuk. Tahta havalenin üzerinden aşan hatmi Ve havaları seslerimizle dolu bahar, Koşuştuğumuz yollar, oynadığımız sular, Kâğıttan teknesinde sevinç taşıyan gemi. Duyup karşı minarede okunan yatsıyı Yatağıma sıcaklığını getiren rüya, Denizlerinde onunla yaşadığım dünya Ve ey ufku beyaz cennetlere giden kıyı. Ah! Birçok şeyler hatırlatan erik ağacı Ve o ilk yolculukta başlayan hasret, zindan; Atları çıngıraklı arabanın ardında Beyaz, keten mendilimde sallanan ilk acı.
Sayfa 161Kitabı okudu
"Hiç hissetmedin ne kadar kırgın olduğumu. Cenaze taşımak gibi ölü bir ruh taşıyorum içimde. Köşeye geçmiş, yüzü duvara dönük bir çocuk gibi ağlayasım geliyor, bilmiyorsun.."
Dirildi içimde koca bir nefret Kin kustum geceye Ayı aradım gökte Saklandığı karanlığa tosladım Düştüm tutsaklaşmış heceye Yıldızlar ya yıldızlarda kayıp Karanlık çekiyor içine göğü
İçimde hep sevilmeyi bekleyen bir çocuk var. Ben istiyorum ki Nurten gelsin, o beni sevsin.
Reklam
Biliyorum, tenim yaşlanmamıştı henüz bu satırları yazarken ama soluk soluğa kalmış yorgun bir çocuk vardı içimde. Hayalleri katledilmiş bir genç kız… Ben hayata hep ürkek, hep korkak, birazda hırçın davrandım. Belki korkum kendimden çok içimdeki çocuğu kaybetmektendi… Ben büyümeden katledildim… En mutlu olduğum anda, en büyük felaketi yaşadım… Yalnızlığın, yabancılığın, haksızlığın, içine düştüm. İnan bana şu anda ben de en az senin kadar öfkeliyim bu zalim hayata…
64 syf.
10/10 puan verdi
Çok sevdiğim drama hocamızın bize canlandırması yoluyla tanıdığım ve bugün mutfakta yemek yaparken sesli halini dinlediğim kitap... Canlandırma esnasında hem kendi deneyimim hem grup arkadaşlarının canlandırmaları beni sarsmıştı. İlk başta bunu söylemeden geçemeyeceğim. Bir çocuk kitabı olsa da esasında yetişkin olarak tanımlanan insanın doğaya karşı, kendi gibi olmayana yönelik ( bazen kendi gibi olsun motivasyonunu da içereni şekilde ) zorbalıklarını gözler önüne seriyor. Ayı olan ayıya karşı en sık tekrarlanan cümlelerden biri "" Sen ayı falan değilsin. Sen tıraş olması gereken, kürk palto giymiş budala adamın tekisin." idi. Çok sevdiğim bir hocam " Kendiniz hakkında inandırıldığınız hikayelere dikkatli bakın onlar gerçek olmayabilir. " derdi. Bu kitaba dair içimde en çok canlanan soru da tam olarak buydu : "Kendinnz hakkında bize hangi hikayeler anlatıldı ve hangilerine inandırıldık? ` Keza" kendimiz hakkında kalmayıp Dünya hakkında, bazı değerler hakkında, başkaları hakkında hangi hikayelere inandırıldık... " -Ben sinirliymişim/kıskançmışım/iletişim kurmayı bilmiyormuşum/bencilmişim... -Kimseye hayır dememeliyim yoksa kırılırlar ve bana mesafe koyarlar... - En iyi.... ölü olan .... (herhangi bir ırk mezhep ideoloji ismi yazılabilir) -Sakallı ve tespihi insanlar tehlikelidir. -dişi köpek kuyruk sallamazsa.... (atasözleri ve deyimler...) Diye devam eden çok uzun bir liste yapmak mümkün olsa da hep birlikte kendi öykümüze, dünyaya ötekine bakış açımıza bi bakalım mı nelere inandırılmışız.... Kıymetli bir kitap. Sevgiyle önerilir... #05. 05.2024
Ayı Olmayan Ayı
Ayı Olmayan AyıFrank Tashlin · Redhouse Kidz Yayınları · 2020258 okunma
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Sizler, tüm umutları kesilmiş insanlarsınız! Sizler, dört duvar arasına mahkûm olmuş insanlarsınız! Sizler... sizler, dışarıda ve içeride hiçbir işe yaramaz, dünyaya yalnızca gün saymaya gelmiş zavallı insanlarsınız! İşte buraya bir silah koyuyorum, işte umutlarınız ve yaşamınızı kısıtlayacak, birinizi daha hayattan silebilecek gerçeklik; bunu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.