Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Köpeksin!
"Ama ben tanrıları değil, köpekleri taklit etmek istiyorum. Ben yorgunluk nedir bilmeyen, her tür yoksunluğa dayanıklı ve en küçük şeylerden haz duyan bir canlı olmak istiyorum. Benim iksirim, susadığımda içeceğim birazcık sudur. Tanrılara layık yiyecek de acıkınca yiyeceğim kırıntılar ve sebze kabukları! Budur benim konforum! Sizin gibi şarap zıkkımlanmak için hanlarda yan gelen, gülünç zevklerden başka bir düş kurmayan adamları görünce, havlamak ve sizi ısırmak geliyor içimden!"
Benim içimden seni ödüllendirmek, alkışlamak, havalara kaldırmak ve sana bakarak ıslık çalmak geliyor.
Reklam
"Ama ben tanrıları değil, köpekleri taklit etmek istiyorum. Ben yorgunluk nedir bilmeyen, her tür yoksunluğa dayanıklı ve en küçük şeylerden haz duyan bir canlı olmak istiyorum. Benim iksirim, susadığımda içeceğim birazcık sudur. Tanrılara layık yiyecek de acıkınca yiyeceğim kırıntılar ve sebze kabukları! Budur benim konforum! Sizin gibi şarap zıkkımlanmak için hanlarda yan gelen, gülünç zevklerden başka bir düş kurmayan adamları görünce, havlamak ve sizi ısırmak geliyor içimden!"
Ona başka bir gözle bakıyorum artık. Benim olmayan, kaybetmekten korkmadığım biri olarak. Geriye kalan hiçbir şey yok. Ne suç ortaklığı ne de az çok yakın bir duruş. Yarım kalmış bir acı yok. Zorla vazgeçilmiş dostluk, güzellik yok. Geçmişte bıraktığım bu adam değil. Bu bir başkası. Ben onu boşu boşuna sevmiş ve yoktan var etmişim. Çoğaltmış, yüceltmiş, sevgime değer bulmak için olduğundan daha büyük ve önemli kılmışım. Bu yanılgıda uzun zaman direnişim yalnızca benim sorunum. Acı çekme ustasıyım çünkü ben. Ama şimdi ne bağışlama ne bağışlamazlık var artık burada. Ne pişmanlık ne şöyle ya da böyle bir duygudaşlık var. Kala kala gittikçe silikleşen ve çok seyrek anımsanan bazı anılar kalmış geriye. Unutulmayacak sandıklarımdan kalan küçük kırıntılar. Ama onlar bile ona benzeyen ve gerçekte hiçbir zaman o olmamış biriyle ilgili. Belki ben de bir başkasıydım o zaman. Şimdi bambaşka biriyim. Nasıl görünüyorum ona, o neler düşünüyor benim için? Önemi yok. Başıma gelebilecekler açısından daha güçlü duyuyorum kendimi. Anlıyorum ki o benim için şimdi yakalandığımdan daha korkunç bir hastalıktı ve ben sağ salim çıktım bu ateşin içinden.
CAN YAYINLARIKitabı okudu
“ Ama şimdi ne bağışlama ne de bağışlamazlık var artık burada. Ne pişmanlık ne şöyle veya böyle bir duygudaşlık var. Kala kala gittikçe silikleşen ve çok seyrek anımsanan bazı anılar kalmış geriye. Unutulmayacak sandıklarımdan kalan küçük kırıntılar. Ama onlar bile ona benzeyen ve gerçekte hiçbir zaman o olmamış biriyle ilgili. “
Reklam
"Kala kala gittikçe silikleşen ve çok seyrek anımsanan bazı anılar kalmış geriye. Unutulmayacak sandıklarımdan kalan küçük kırıntılar.."
Sayfa 26
"Umut da değil aslında, kırıntılar sadece. Kırıntılar; karanlık sabahlar, karanlık akşamlar, camlarda lekeler, ayağıma ağır gelen ayakkabılarım, sıcak tutmayan palto, sıcak tutmayan hayat... Kötü geçen günleri unutmaya çalışıyordum. Masanın üzerini yemekten sonra iyice sildiğinize eminsinizdir, birkaç saat sonra çay içerken, orada, ötede küçük kırıntıyla karşı karşıya kalırsınız. Tutunmuştur yerine, ayrılmak istememiştir. Onun gibi. Biliyordum; evim, içimden daha gürültüsüzdü."
Sayfa 62 - İletişimKitabı okudu