| Es - Mehtap ALTAN |
.
Satır Çizgileri;
.
Her şiir şairin parmak izidir. Zaman, mekana, muhataba göre şekil alır.
.
Vaziyet bambaşka vaziyet oldu
Yaşamak işkence, eziyet oldu
Dalkavukluk üstün meziyet oldu.
Sanatkârlar sansar, dâhiler şebek
Sözümü dinlersen hiç doğma bebek.
Abdürrahim KARAKOÇ
.
Her geçen gün biraz daha kirlenen, örselenen, yozlaşan bu dünyada yine de en büyük sığınağımız ve umudumuz çocukluk. Bismillah boylu çocuklar köreltecektir, insanlığa kıymaya yeltenen her türlü giyotini.
.
Kitap Yorumu;
Mehtap Altan'ın üçüncü kitabını okudum söyleyişi ve röportaj sevenler için ideal diyebilirim. Şöyle ki burada sevdiğiniz veya merak ettiğiniz yazarlara ait düşünceleri ve samimiyetleri göreceksiniz. Lakin yazarın soruları bile bir edebiyat için şahane üslup da sorular soruda bile naiflik ve genişlik var. Burda belirtmeden geçemeyeceğim bazı yazarların o sorulara kısa cevap vermelerini yadırgadım doğrusu orda bir emek var ve size sorulan soru karşısında o kadar kısa cevap verilmesi de bana göre saygısızlık diye düşünüyorum. Ama her renkten her görüşten edebiyatçıları burada bulmanız söz konusu ve beni en çok etkileyen isr nedense içime zuhr eden "Abdürrahim KARAKOÇ" oldu ve burdan listeme de kitaplar ekledim.
Keyifli Okumalar...
Birbirinden dertli hikayeler...
Hikayelerin özleri sarsıcı,sinir bozucu ve hatta göz doldurucu
Bir arkadaşım bana her gün bir tane oku demişti ben nerdeyse 4-5 günde okudum yanlıştı yaptığım gözlerim acıyınca okumaktan bırakınca anladım... içime öküz gibi fil gibi bir şey oturunca. Kadınların içindeki görünmeyenlere ayna tutan öyküler ...
Ben en son Mine Söğüt’ün Gergedan kitabından sonra böyle hissetmiştim.
Bu rahatsızlık hissini yaşattığınız içim çok teşekkür ederim size.eğer ki her bir öykünün sonunda ciddi bir es vererek okurum diyorsanız okuyun,okutun... he yok siz de benim gibi hepsini okumak isterseniz içerde yer edecek öküzümsü şeye şimdiden yer ayırın da sıkıntı yaşamayın aniden gelince. Hep bir öykü anlatın sevgili @polatozluoglu , kaleminiz susmasın.Emeğinize sağlık
Bu kitabın incelemesinden mini bir kitap
çıkardı herhalde. Bir kitaba bir dünya sığdırılmış adeta. Öyle bir dünya ki saf kötülüğü de görüyorsunuz bu dünyada, böyle bir iyilik var mı da diyorsunuz aynı zamanda.
Bir savaşı anlatmış kitap. Savaşın götürdüklerini ve bir daha geri getiremeyeceklerini. Kaçmakla savaşmak arasında kalmayı anlatmış.
Sanırım bu kitabı yorumlamadan önce itiraf etmem gereken bir şey var. Çok uzun zaman önce, fantastik-korku kitapları okuyan bir arkadaşımın elindeki kitaba bakıp burun kıvırmıştım. Çok şey bildiğimi, çok okuduğumu hatta en iyi kitapları , en iyi yazarları okuduğumu düşündüğüm bir dönemdi. Ah gençlik işte.:) Sonra, zaman geçtikçe, okuduğum her
#okudumbitti️ #kitapyorum
#sırrınsahibine ️ 71 Sayfa
.
" Göğe bakıyorum.
Her yanım bulut bulut kabarcık
İçime alasım geliyor.
Belki de uçmak göğe doğru
"Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar... Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uykuya daldılar."
3 arkadaş... Doğu batı sentezi. Yüzyıllar öncesi ve yaklaşık yüzyıl öncesi. Sanki iki kitabın birbiri için eş değerde yükselişi. Her bölüm bittiğinde bir sızı oturdu içime. Sızının adı yalnızlık gibiydi. Rubaiyatin yalnızlığı, sirinin yalnızlığı... Öyle gibi birşey işte! Okuyun velhasıl...
