Hepimiz hayatının bir döneminde bir yerde bir şekilde başına geldiği an, o düşüş, o kırılma noktası... Herkesin içinde yatan itiraf edemediği, insanın kendi bencilliklerini ve çaresizliklerini gördüğü ve kendiyle çelişmek ve yüzleşmek zorunda kaldığı içsel hesaplaşmalar, sorgulamalar, sancılar....
Aslında hepimiz bir düşüş içindeyiz. DÜŞÜŞ, kötü geliyor kulağa değil mi?
.
Bilirsiniz uykuda bile düşeriz o boşluğa. Uykuda, hayalde, gerçekte bir düşüş ki hiç bırakmaz peşimizi...
Kitaba gelecek olursam da Clamence'nin kırılma yaşadığı ve duyduğu kahkahanın aslında birgün hepimizin, içimizde duyacağı bir vicdan sesi olduğu gerçeği... Belki bizim de vicdanımız alay ederek düşmemizi bekliyordur bir köşede...
.
Kitabın dili ağır olsada, okurken bazen zorlansamda asla bırakmak istemedim.Tekrar tekrar okumak isteyeceğim, ve her okumamda da bana farklı duygular hissettireceğine inandığım kitaplarım arasında çoktan yerini aldı bile.