Korku Nelere Engel (paylaşarak destek olabilir misiniz )
Bazen içimizde anlatmak istediğimiz onca konu birikiyor. Ama maalesef söze nasıl gireceğimizi bilmediğimiz için o konular birer kargaşalara dönüşmeye başlıyor. Bu yazıda öyle birikmişliklerin kargaşalığını okuyacağız...
Bu kargaşalığın başlangıcında korku vardır. Çünkü korku, insanı hep bir tereddütle baş başa bırakır. İnsan korkunun neye engel
Bu düşünce anlayışına karşıyım!!
Herhangi bir konferans, sempozyum yahut arkadaşlar arasındaki grup tartışmalarda İslâm dini olsun, Kur'an-ı Kerim'de geçen âyetler olsun, bir soru sorulduğunda "Biz İlâhiyatçı değiliz, İlâhiyat okuyanlar cevap versin " denilmekte.
Sadece İslâmiyet veya Kur'an-ı Kerim, İlâhiyat okuyanlara, imamhatip
Savaşın içinde değildik, ama içinde bulunduğumuz durum savaştan da beterdi...
- Mehmed Uzun 69 yaşında...
Selâmun aleyküm :)) Merhaba arkadaşlar :))
Eskiden coşar, taşar duâ ederdim. Şimdilerde içimden pek gelmiyor, çok nâdir maalesef!.. :( İnsanın içinden duâ etme isteğinin gelmesi o kadar büyük bir nîmet ki... :))
Rabbimiz'den; bizlere, coşup-taşarak güzel hayır duâları etmemize vesîle mutlu duygular, samimi sevinçler, bitmeyen-ebedi saâdetler yaşatacak güzel-samimi-iyi yürekli insanlarla yollarımızı, kaderlerimizi, kalplerimizi bir, Dünyâ'mızı-Âhireti'mizi Cennet etmesini dileyelim, diliyorum... :)) Bulunduğumuz her yer Cennet olsun, bulunduğumuz-gittiğimiz yerlere bir Cennet İklimi gelsin ve yaşasın İnşallah :)) Âmin!
Güzel zamanlarda yaşayalım. Güzel insanlardan olalım. Güzel insanlarla karşılaşalım. Kaderlerimiz bitmeyen-ebedî saâdetle güzelleşsin! Ne sıkıntımız varsa; Allah hayırlısıyla-ferahlıklarla- güzellikle tüm sıkıntılarımızdan selâmete Çıkarsın. Bildiğimiz-bilmediğimiz- Rabbimizin Bildiği tüm hastalıklarımıza-rahatsızlıklarımıza Rabbim Kendi Bildiği tam ve gerçek bir şifâ ile şifâ Versin İnşallah âmin!.. :)) Kalın sağlıcakla dostlar :))
Dipnot;
Hayatımın içinde-dostluğumda kalmayan ya da içime üzüntü ve dert olan 'insanları' ister istemez duâlarımdan da çıkarıyorum... Hazin ama durum böyle...
Ben bu nesilden olmak için mantıklı sebepler arıyorum, bulamıyorum. Gerçekten nesilden nesile daha da kötü bir hâl alıyor içinde bulunduğumuz durum. Çalışan, amacı olan, gelişim odaklı düşünen, kendine katkı sağlayan, her daim oturduğu yerden teknolojiyle entübe olmayan ve en önemlisi insani duygulara sahip olan insanlarla yaşanılabilir kılabiliriz hayatı. herkes kendinden başlarsa gelecek nesiller beynini kullanmakta zorlanmaz ve kaygısız bir hayatın temellerini atma konusunda sorun yaşamaz.
Kendiniz için yaptığınız iyi bir şey yaşadığınız toplum için ve de geleceğini belirleyeceğiniz insanlar için çok önemlidir.
Mutlaka okuyunuz. (:
Seyyid Abdülkadir Geylani hazretleri bir gün Bağdat'ın eski sokaklarında talebeleri ile birlikte yürürken yolun kenarında sızmış, üstü başı perişan bir sarhoş durdurur onu Ve ona;
Ey Abdülkadir Allah Kâdir midir değil midir? diye sorar.
Hazreti şeyh'te gülümser ve evet Kâdirdir der.
Sarhoş ikinci kez, Ey Abdülkadir Allah Kâdir midir değil midir?
Nereden nereye, nereden nereye... 🙄
Kılıç Ali anlatıyor:
Yıl 1921 İstiklal Harbi'nin hazırlık günleri...
Rus temsilcisi Mustafa Kemal Paşa'yla görüşmek üzere gelmiştir. Paşa Rus temsilcisine bir şey ikram etmemizi istedi. Elimizde ikram edebilecek tek şey bir bardak ıhlamurdu. Askerden hemen ıhlamur hazırlamasını istedim. Ihlamurları almaya gittiğimde askerin yüzünün düşmüş olduğunu gördüm. Ne olduğunu sorunca tek bir şekerimiz kaldığını hangi tabağa koyması gerektiğini bilemediğini söyledi.
Evet, haklıydı Rus'un tabağına koymayıp Paşa'nın tabağına koysa olmazdı, Paşa'nın tabağına koymayıp da paşa şeker isterse ne diyecektik. Dünyanın en büyük güçlerine kafa tutarken ıhlamura atacak bir şekerleri bile yok demez miydi Rus elçisi.
Aklıma bir çözüm geldi. Ihlamurları aldım içeri girdim. Şekerli ıhlamuru Rus'un önüne koydum. Diğerini Paşa'nın önüne koyarken yüzüne baktım ve şöyle dedim
"PAŞAM IHLAMURU ŞEKERSİZ SEVER"
İşte İstiklal harbine başlarken içinde bulunduğumuz durum buydu...
Şeyh 
Abdülkadir Geylani bir gün Bağdat’ın eski sokaklarında talebeleri ile birlikte yürürken yolun kenarında sızmış, üstü başı perişan bir sarhoş durdurur onu Ve ona;
–“Ey Abdülkadir Allah Kâdir midir değil midir? Diye sorar.
Hazreti Şeyh’te gülümser ve:
— Evet, Kâdirdir der.
Sarhoş ikinci kez:
— Ey Abdülkadir Allah Kâdir midir değil midir? Diye
Şimdi size çok basit ve bir o kadar da çarpıcı bir veri göstermek istiyorum.
İtalya'da vaka sayısı;
17 Şubat: 3
21 Şubat: 21
24 Şubat: 229
29 Şubat: 1128
15 Mart: 24748
Şimdi de Türkiye'ye bakalım;
11 Mart: 1
13 Mart: 5
15 Mart: 18
16 Mart: 47...
Önümüzdeki 20 gün içinde İtalya gibi olmayacağımızı kim söyleyebilir?
Devlet karantinasından kaçmaya çalışanlar, sosyal hayatlarına eskisi gibi devam edenler, uyarılara aldırış etmeden "Bize bir şey olmaz" deyip güya cesaretli gözükmeye çalışanlar... Sizin cahilliğiniz yüzünden kimse bir hastane odasında nefessiz kalıp ölmek zorunda değil. İçinde bulunduğumuz durum bir tatil değil. Evinizde kalın, mümkün olduğunca az insan ile görüşmeye çalışın. Bu gönderiyi yayın ve içinde bulunduğumuz durumu anlamayanlara tek tek anlatın.
Birinin cahilliği, hepimizin sonu olmasın.
#EvindeKalTürkiye
1000K 'nın değerli yöneticileri,
Sistem ile ilgili sorularımızın hangi bölüme yazılması gerektiğini bilmediğim için iletiler kısmından yazıyorum.Bu yüzden ileti kalıbına uymadığım için kusuruma bakmayın. Yardımınızı istediğim sorunum şu:
Daha önceki yıllarda okumuş olduğumuz kitapları sisteme eklediğimizde, içinde bulunduğumuz yıl okumuşuz gibi bir algı oluşmakta ve bu durum 2017 yılında okumayı hedeflediğimiz kitap sayısını anlamsız kılmakta. Acaba yanılıyormuyum diye az önce bir deneme yaptım. Tutku ve Pal Sokağı Çocukları adlı kitapları okuduğumu eklediğimde bu yıl için okumayı hedeflediğim 60 olan kitap sayısına eklendiğini gördüm. Sisteme, önceki yıllarda okunan kitaplar için ayrı bir bölüm açılsa ve hedeflediğimiz yıla eklenmese daha iyi olmaz mı? Belki benden önce de aynı konuda görüşünü dile getiren okurlar olmuştur ve okumamışımdır verdiğiniz yanıtı. Saygılarımla...