Bir insan susunca, sesi içinde dolaşmaya başlıyordu. İyice yayılıyordu. Sonunda gözlerde, ellerde, oturuşta, yürüyüşte, ette kemikte çın çın ötmeye başlıyordu bu ses. Dünyayı anlamak için susmak yetiyordu.
Sayfa 58Kitabı okudu
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin
Gece ve Rüzgâr
"Susmak,ölüm sessizliğini yorgan gibi örtünmekti. Zehirliyordu için için. İçinde fırtınalar koparken binlerce volkan aynı anda patlayıp ruhunu kavururken susmak ve öylece kalakalmak. Kaskatı,buz gibi kalın, kırılmak bir cam kazanın içinde kaynamaktan ne farkı vardı ki ? "
Sayfa 115 - KDYKitabı okudu
Bir insan susunca sesi içinde dolaşmaya başlıyordu .İyice yayılıyordu. Sonunda gözlerde, ellerde , oturuşta, yürüyüşte,ette , kemikte çın çın ötmeye başlıyordu bu ses .Dünyayi anlamak için susmak yetiyordu .
Siz hiç öyle bir sese kulak verdiniz mi?
Sonra odanın içinde ağlayan bir bebek sesi.Odanın yüksek tavanlarından,taş , zemine,kerpiç duvarlarından ahşap kapısına çarpıp usulca ruhumdaki cehenneme sızan bir bebeğin ısrarlı sesi.Susmak bilmeyen,teselli edilmeyen,yitip giden annesini isteyen bir bebeğin, yaşam gibi cesur,umut gibi kadim, açlık gibi kutsal sesi.
Sayfa 403Kitabı okudu
